Birleşik Krallık: Boris Johnson, skandallar ve grevler sonucu istifa etti

Muhafazakâr Parti’nin basıncıyla karşı karşıya kalan Boris Johnson, 7 Temmuz günü istifasını sundu. Kabinesi içinde bir önceki başbakanı ve diğer yetkilileri içeren seks skandalından doğan hoşnutsuzlukla bağlantılı olarak başlayan istifa dalgası, Johnson’ın geri çekilmesi yönünde basıncın zeminini hazırladı.

Johnson’ın istifasını tetikleyen, partisinin milletvekili Chris Pincher’a yönelik cinsel taciz suçlamalarına rağmen Pincher’ın görevde kalmasına tepki amaçlı kabinesinde yaşanan 50’den fazla istifa oldu. Muhafazakâr Parti’nin çoğunluğu, Brexit yanlısı Johnson’ın parti liderliği ve başbakanlığını reddederek kendisine sundukları desteği geri çekti. Ancak Johnson, yeni parti lideri ve İngiltere başbakanı seçilene kadar görevde kalacak. Hem Muhafazakâr Parti hem de İşçi Partisi muhalefeti, Johnson’ın o zamana kadar görevde kalmasına karşı çıktı; bu da krizi daha da derinleştirdi.

Bu istifa skandalı, Birleşik Krallık’ta 1980’lerden bu yana yaşanan en güçlü ekonomik ve toplumsal krizlerden birinin çerçevesinde de gerçekleşmekte. Artan enflasyon; taşımacılık, eğitim, sağlık ve adli hizmet sektörlerinde son 30 yılda gerçekleşen en büyük grevler; sefalet ücretlerine ve işçi haklarına saldırılara karşı protestolar ve başka eylemler… Tüm bunlar cinsel taciz davasının gölgesinde kaldı gibi gözükse de işin aslı, cinsel taciz davası bardağı taşıran son damlaydı. Tüm Avrupa’da olduğu gibi Birleşik Krallık’ta da derinleşen kriz, Putin’in Ukrayna’daki emperyalist işgalinin süreceği hesaba katılırsa gelecek aylarda daha da kötüleşecek.

Boris Johnson’ın istifası Brexit ile başlayan ve Covid-19 pandemisiyle, Birleşik Krallık’taki sert kapanma tedbirleriyle, kemer sıkma politikalarıyla ve Ukrayna’daki savaşla kötüleşen krizin düğümünün çözülmeye başladığına işaret ediyor. Demiryolu işçilerininki gibi işçi sınıfı grev ve eylemlilikleri, ağırlaşan kriz karşısında yapılması gerekene dair yol gösteriyor. Bu nedenle devam eden grevlerle uluslararası dayanışma göstermek önem taşımakta. Demiryolu ve taşımacılık işçilerinin zaferi, hükümetlerin kemer sıkma politikalarıyla karşı karşıya olan Avrupa işçi sınıfının zaferi olacaktır.

Yorumlar kapalıdır.