Okullar, üniversiteler, sokaklar, fabrikalar ve hapishaneler, İslam Cumhuriyeti’nin İran halkına karşı savaş açtığı alanlar haline geldi; özellikle ve daha şiddetli olarak da kadınlara karşı. İslam Cumhuriyeti’nin kimyasal silah saldırısı altında olan kız okulları ve yurtlarında 99 şehirde 7000’den fazla kız öğrenci zehirlendi; Besiç ise başörtüsü takmayı reddeden kadınlara karşı savaşına bir “sözlü uyarı” manevrası ile devam ederken İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı başörtüsünün “dini bir zorunluluk ve yasal bir gereklilik” olduğunu vurguladı.
8 Mart’ta ise İran’ın dört bir yanında kadınlar; Sistan ve Belucistan eyaletinin Haş şehrinde “Beden özgürlüğü tartışılmaz hakkımızdır” sloganıyla, Tahran’da “Kadın, yaşam, özgürlük” sloganıyla, Gilan eyaletinin Reşt şehrinden “Nefessiz kalsak da ayaklanmamız devam edecek” sloganı ve eşitlik marşıyla, Kürdistan eyaletindeki Marivan’da “Jin Jiyan Azadi” sloganlarıyla sokaklara döküldü.
Bir grup aktivist Senendec’de sokaktaydılar ve gerçekleştirdikleri açıklamada şu sözlere yer verdiler: “Senendec’de ve tüm İran’da eşitlik arayan kadın ve erkeklerin, ayrımcılığın ve toplumun yarısının insanlık dışı görülmesinin son bulmasına yönelik sürdürdüğü amansız mücadele inişli çıkışlı bir süreçten geçti. ‘Ya başörtüsü ya zulüm’ sloganıyla ve cop zoruyla bize zorunlu başörtüsünü ve kadın karşıtı yasaları dayattılar.”
Geçtiğimiz günlerde ise kız öğrencilere yönelik kimyasal saldırılara tepki olarak öğretmenler Eğitim Bakanlığı önünde toplandı, Tebriz Üniversitesi öğrencileri protesto gösterileri düzenledi ve Şehid Beheşti Üniversitesi’nin kadın öğrencileri bir gösteri gerçekleştirdi.
7 Mart’ta Buşehr’de okullara ve kadınlar gününe yapılan kimyasal saldırılara karşı Devrimci Öğrenci örgütü, İlerici Öğretmenler ile birlikte “öğrenciler, emekçilerin kırmızı çizgisidir” diyerek derslere giriş boykotu/yasağı çağrısında bulundu.
İranlı bir kadın öğrenci
Yorumlar kapalıdır.