Eğitim emekçisi: “Talebimiz insanca yaşam, güvenceli iş!”

Özel sektör çalışanı öğretmenlerin sorunlarının başında güvencesizlik gelmekte. Ancak sektördeki işkolu belirsizliği eğitim emekçilerinin sendikalaşması ve örgütlenmesi önünde bir engel oluşturduğundan dolayı sorunu sadece güvencesizlik olarak tarif etmek de tek başına yeterli olmaz.

Sektörde çalışan öğretmenlerin sorunları her geçen gün artmakta. Özel okul, kurs merkezi ya da rehabilitasyon merkezi gibi yerlerde bir öğretmen 10 saatin üzerinde çalışmakta. Bu uzun çalışma saatleri, kendimize ya da ailemize zaman ayıramadığımız gibi sağlığımızı da etkilemekte. Haftasonu çalışmakta, resmi tatillerde okul yönetimi tarafından ya toplantıya çağrılmakta ya da online ders vermeye zorlanmaktayız. Sözleşmelerimiz 12 ay üzerinden değil 10 ay üzerinden imzalanıyor. Asgari ücretle ya da ona çok yakın düzeyde bir ücretle çalıştırılıyoruz.

Bu kadarla da sınırlı değil… Bir yandan da okul patronları tarafından mobbinge uğrarsın, iş görüşmelerinde medeni durumun sorgulanır ve bu da yetmiyormuş gibi yaşına göre işe alınırsın. Özel sektörde çalışan bir öğretmensen hastalanmayacaksın, cenazen olmayacak. Hastayken çalışmak zorunda kalıyorsun, cenazen varsa 1-2 gün ancak izin alabiliyorsun. Özel sektör o yüzden biz eğitim emekçileri için tam bir kör kuyu. Evet, bu kör kuyunun içinde sıkışıp kalmamızın nedeni sektördeki işkolunun belirsizliği, bir diğeriyse bu kadar zor koşullarda yaşamamıza rağmen bizim dağınık ve örgütsüz olmamızdır.

Özel sektörde çalışan eğitim emekçilerinin dile getirdiği taleplerin başında taban maaş mücadelesi gelmekte. Sektörde çalışan eğitim emekçileri olarak 2014 yılında yürürlükten kaldırılan taban maaş uygulamasını içeren ilgili maddenin tekrar yürürlüğe konmasını istiyoruz. Taban maaş, kısacası, resmi okullarda çalışan öğretmenlerle aynı şartlarda çalışan biz özel okul öğretmenlerinin maaşlarının eşitlenerek taban maaş hakkının elde edilmesidir. Bugün özel-kamu ayrımı yapılmadan sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılarak, eğitim emekçilerinin birlikte mücadele etmesi gerekmektedir. Biz eğitim emekçilerinin talebi gayet açık ve net: “İnsanca yaşam, güvenceli iş!”

İstanbul’dan bir eğitim emekçisi

Yorumlar kapalıdır.