Muhittin Karkın anısına hazırlanan Gazete Nisan özel sayısına yoldaşlarından iletilen mesajlar

Hayatımda ilk kez bir yoldaşımı kaybettim. Bu bile başlı başına çok büyük bir acı veriyorken aynı zamanda hareketimiz Troçkist-Morenist akımın ülkemizdeki tarihsel önderini de kaybetmiş olduk. Acımız ve kaybımız çok büyük, yerini doldurmak çok güç. Yoldaşı kaybettiğimizin haberini aldığımdan beri bazı anılar aklıma geliyor. Muhittin yoldaşı bir buçuk senedir tanıyor olmama rağmen aklımda yer eden biri oldu. Tanışmamız Manisa’da oldu, bir işçi havzasındaki çalışmada. Aslında Muhittin yoldaşla geçirdiğim vaktin çoğu da farklı zamanlarda fakat yine Manisa’da bu çalışmada gerçekleşti. Muhittin yoldaşın bizlere bıraktığı en büyük mirasın sınıfın içerisinde kökleşmek için mücadele etmek olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. İşçi sınıfına çok güvenirdi, aynı zamanda sınıfın geri bilincinin de farkındaydı ve bu durumu değiştirmek için hayatını bu mücadeleye vakfetti. Bunu yaparken çok mutlu olduğuna bizzat şahit oldum. İlerleyen yaşına rağmen işçi sınıfının içinde bulunmaktan, onlarla beraber mücadele etmekten dolayı çok mutluydu, hatta gözleri parlıyordu diyebilirim. Bunun en büyük sebeplerinden biri de belki en küçük bir mücadeleyi bile sosyalist devrim mücadelesine giden yolda bir adım olarak görmesiydi.

Yoldaş, akımımızın metodunun en önemli taşıyıcılarındandı. Öncü işçilerle olan toplantılarda sorduğu sorularla işçi yoldaşları da metodumuza kazanmaya çalışırdı. Örneğin bir fabrikada sendikal faaliyet sürdürüldüğünde yüzlerce işçinin neden sendikalaşma mücadelesi verdiğini sorar ve böylece işçilerin bilinç düzeyini hesap etmemiz gerektiğini hatırlatırdı. Sendikal bürokrasiye karşı zorlandığımızda, canımıza tak ettiğinde yine işçilerin hangi araçlarla mücadele ettiğini sorar ve sendikal bürokrasiye karşı mücadele ederken sendika düşmanlığına savrulma riskine karşı gerekli uyarılarda bulunurdu. Bizler için çok karmaşık olan soruların cevabını Muhitti yoldaş kolaylıkla verirdi. Bunu yaparken geniş kitlelerin seferberliklerine bakar ve buradan çıkan derslere başvururdu. Bu sayede yalnızca sorularımızı cevaplamaz, aynı zamanda bizleri bir metoda kazanmaya çalışırdı yoldaş.

Enes Karakaş

**

Bunu yazacağımızı hiç düşünmedik, en azından bu kadar yakın olacağını bilmiyorduk. Muhittin yoldaş politik kimliğiyle, karakteriyle herkesin gönlünde, zihninde yerini çoktan aldı. Hayatının her anında, her alanında hem parti inşası için hem de işçi sınıfının bu sömürü düzeninden kurtulması için var gücüyle çalıştı. Onun hayatını şekillendiren iki temel olgu, sosyalist devrimin dünya partisinin inşası ve işçi sınıfının nihai kurtuluşuydu. Her an bizlere bir şeyler öğretme, anlatma hevesi bizim için muazzam bir deneyim oldu. Muhittin yoldaştan çok şeyler öğrendik ve biliyoruz ki öğrettikleri yolumuzu aydınlatmaya devam edecek.

Depremden önce ona sözümüz vardı, köyümüzde onu misafir edecektik. Fırsat olmadı. Muhittin abimiz; bu yazıyı gelmek, görmek istediğin yerden yazıyoruz. Şu an fiziken deprem bölgesinde olmasan bile deprem zamanı söylediğin her şeyle düşünsel anlamda buradasın, biliyoruz. Yokluğun doldurulmaz biliyoruz ama şimdi mücadele bayrağını sıkı sıkıya tutacağımıza söz veriyoruz. İyi ki yollarımız kesişti ve seninle yoldaşlığı deneyimledik. Saygı ve çok büyük bir özlemle. Muhittin yoldaş, sosyalizme dek daima.

İpek Deniz ve Veysel Dönmez

**

Troçki’nin gençlere öğüdünde vurguladığı gibi sevgili Muhittin abimiz de asla baştan savma iş yapmazdı. Gündelik hayatındaki titizliğini ve detaycılığını siyasi kişiliğine yansıtarak adeta asıl mesleği olan mühendislik metodolojisi ile politika yapması belki de en ayırt edici özelliğiydi benim için. Örgütsel hayatı ile kişisel yaşamını birbirine kenetleyebilmiş olması da hepimiz için çok önemli bir örnekti.
Onca işin ve sorumluluğun arasında bulduğu ve önemli gördüğü iktisadi güncel verileri her zaman benimle paylaşırdı.

Türkiye’de Troçkizmin kurucusu olmasına rağmen hemen hemen herkesle hiçbir hiyerarşi yaratmadan samimiyetle ilişkiye geçmesi onu ilk tanıdığımda bile hemen dikkatimi çekmişti. Biz devrimci Marksistler sadece önemli bir tarihsel politik figürü kaybetmedik. Samimi, özverili ve çalışkan bir devrimciyi de kaybettik. Işıklar içinde uyusun. Sosyalizme dek daima yoldaş…

Bahadır Bedri

**

Troçkizmin en sağlam kayalarından birini kaybettik. Yalnızca kurucu rolüyle değil, her an ulaşabildiğimiz bir dost oluşuyla bugün olduğumuz devrimciler haline gelebilmemizde büyük katkıları oldu.

Neşeli olmanın devrimcilere yakıştığını gösteren bir kişilikti. Bu özelliği sayesinde tüm tarihsel karizmasına rağmen herkesin eleştirisini derhal ulaştırabildiği biri oldu. Bu da genç yoldaşlarının bağımsız kişilikler olarak kendilerini inşa etmelerine büyük katkı sağladı.

12 Eylül, işkence, idam talebi, hapis, yıpranan dostluklar, karanlık iftiralar, göçmenlik, yaş almak, moral bozukluğu, yorgunluk… Hiçbiri parti inşasından biraz olsun uzaklaşmaya sebep olamazdı. Morenizm düşmanlığını teorileştirme becerisi olmayan kişiler için eleştiriye açık biri olan Muhittin’e saldırmak hep kolay bir yol oldu. En kötü saldırılar altında dahi enternasyonalin gündelik bir inşacısı olmaktan vazgeçmek aklına gelmedi.

Muhittin yoldaş eski kuşağın nesli tükenmekte olan bir örneği falan değil, hâlâ içerisinde bulunduğumuz devrimler ve karşıdevrimler çağının Troçkistlerinden biriydi. Proletaryanın önderlik krizine çözüm arayan gerçek bir insandı.

Kendi ihtiyaçlarını işçi sınıfının ihtiyaçlarının önüne koymayan, rejim tartışmalarındaki çok sert eleştirilerimi dahi dayanıklılıkla karşılayan biricik yoldaşım. Sosyalizme dek daima.

Sedat Durel

**

“Danışmaktan çekinme, ben varım yanımda.” Bu cümle, Muhittin yoldaşla geçirdiğimiz son yılbaşı etkinliğinde hediye olarak kazandığım kitabın içine bıraktığı mektubun son sözleri. Muhittin abiyle yayın faaliyetinde beraber çalışma şansı bulanlardan biriyim. Zaman zaman didişir ama sıkça da ona danışmaya, desteğine ihtiyaç duyardık. Ve hep yanımızdaydı.

Gazetenin bu sayısının hazırlanması yaptığımız en zor işlerden biri oldu. Muhittin’in ardından, Muhittin için… Sesin kulaklarımızda çınlıyor. Umarım hakkını veririz.

Mücadelemize olan inancın, direngenliğin, sabrın ve bize öğrettiğin her şey için sonsuz teşekkürler Muhittin yoldaş. Hayatını adadığın mücadelen bize emanet.

Merve Şanlıdağ

**

Yoldaşımızı bu kadar zamansız kaybetmenin tarifsiz acısını ve şokunu atlatamadık. Onca işimiz var yarım kalan. Her birini tamamlayacak, yeni işler başaracağız. Hiçbiri onun usta elleri değmeden tamamlanmış gibi olmayacak. Ancak devrimci mirasını en iyi şekilde göğüslemeye çalışan pırıl pırıl öğrencileri var geride.
Ömrüne sığdırdığı deneyimleri düşününce bu kadar kibirden uzak bir öğretmen oluşuna şaşıyorum. Yürüdüğümüz yolda ne zaman ayağımıza taş değse ve sendelesek omuzlarımızdan tutacak bir ustanın eksikliğini yaşıyorum. Ne büyük şanstır ki devrime adanmış hayatının deneyimlerini, aşklarını, kavgalarını, korkularını, “keşke”lerini ve vazgeçmemişliğini kendi ağzından uzun uzun dinleyebildik. Şahidiz! Birlikte kurduğumuz devrimci hayallerin yolunda ilerleyeceğim. Sosyalizme dek daima yoldaş…

Deniz Kondil

**

Devrimci mücadelenin içinde rastladım ona. Bilgisi, yaşının olgunluğu, dinlemeye gösterdiği sabrıyla ilk günden güvenimi kazanmıştı. O günden sonra mıknatıs gibi yapışmıştım ona. Kafamdaki soruların yanıtı ondaydı sanki. Konuştukça “daha fazla okuyup tartışmam gerekiyor” diye düşündüm. Öyle de oldu. Biz konuştukça, çizeceğimiz yol aydınlandı. Beraber birkaç fabrikada örgütlenme faaliyeti yürüttük. Bir tanesi 5 senemizi aldı. Başlangıçta hafta bir gün toplanıp konuşalım demiştik ama benim Muhittin yoldaştan alacağım çok şey vardı ve her gün görüşmeye çevirdik.

Ülkenin zorlu koşulları konuşmak için sürekli malzeme veriyordu. Pandemi nedeniyle işsizlik artmıştı. Ekonomik kriz, sağlığı tehdit eden uygulamalar, şehirlerarası seyahatin yasaklanması bize buluşmak için yeni yollar göstermişti. Bu zorlu süreçte Muhittin yoldaş ve Volkan Yaraşır’ın katkılarıyla sayısız internet toplantıları yaptık. Bir yılı aşkın bir süre de eğitim toplantıları yaptık. Bu toplantılardan öncü işçiler çıkarttık. Bu işçi arkadaşlar yoldaşımız oldu. Daha sonra Muhittin yoldaşa Manisa yolları göründü. İşçilerle yüz yüze sendikal mücadele üzerine toplantılar yaptık. O genç bir işçi gibi bizimle fabrikadan fabrikaya, direnişten direnişe koştu. Toplantılar sonrası yaptığımız tartışmalar hep yapıcıydı. İşçilerin ve gençlerin vazgeçilmez lideri oldu. Troçki’yi ve Moreno’yu tanımamın ustası oldu. Bundan sonraki süreçte her örgütlediğimiz fabrikada, her yeni tanıştığım insanda onun eli omzumda olacak. Toplantı çıkışlarında “Muhittin hocam ne derdi?” diye düşünüp gülümseyerek “Başaracağız kral,” diyeceğim. Öğretilerin ışığında yolumuz hep aydınlık olsun. Kral, şimdilik hoşça kal…

Evladın, öğrencin, yoldaşın

İlhan ve Sema Yıldırım

**

Muhittin babayla tanıştığım için çok şanslıyım. Öyle bir çınarı tanımışım ki bana abi, kardeş, baba oldu. O dönemde Termokar’da çalışıyorum, sendika için uğraşıyoruz. Nabızlar yüksek; sıkıntı, stres içindeyiz. Öyle bir dönemde karşılaştık Muhittin babayla… Bize çok desteği oldu ve elini bizden hiç çekmedi. Arkadaşları bir yoldaşını, arkadaşını kaybetti; ama ben babamı kaybettim. Rahat uyu Muhittin baba. Işıklar yoldaşın olsun. Senin yolundan İDP’ye sahip çıkıp partiyi daha iyi günlere taşıyacağız.

İzmir’den metal işçisi Volkan

**

Ekibin ve partinin bir üyesi olmasam da katıldığım etkinliklerde Muhittin abiyi sık sık görürdüm. Onu ne zaman görsem gülümser ve o günün çok daha güzel geçeceğini anlardım. Çünkü herkes onu çok sever, onunla sohbet etmek, şakalaşmak ister, o da hem gençlere çok ayak uydurur hem de şakalaşırken bile bize çok şey öğretirdi. Bazen etkinliklerde kendi kütüphanesinden, okurken etrafına notlar aldığı kitaplar ya da belirli bir konuyla ilgili kendi aldığı notlarını yazdığı defterini hediye ederdi. Bu kitapları ya da defterleri alan kişileri diğer herkes içten içe kıskanırdı. Herkesle sohbet etmeyi seven, güler yüzlü ve çok bilgili bir insandı. Hitabeti de çok iyiydi. Sıradan bir gününü bile anlatsa arada yaptığı esprileriyle, verdiği küçük anekdotlarla konuşmayı daha ilgi çekici hale getirir ve ilgimizi konuşma bitip yerine oturana kadar üstünde tutardı. Onu her gördüğümde, sağlıklı ve iyi olduğuna sevinirdim. Çünkü bizim için, parti için ve Troçkist kesim için çok kıymetli bir insandı. Sadece Türkiye’de değil, İspanya’da yaptıklarıyla da çok önemli şeylere imza atmış ve atmaya devam etmeyi kendine yaşam amacı edinmiş biriydi. Kendisiyle çok uzun konuşmalarım olamasa da onunla aynı ortamda nefes almak bile beni çok mutlu ederdi. Kaybının ne kadar büyük bir kayıp olduğunu söylemeye bile lüzum yok. Her zaman sevgiyle ve saygıyla anılacak mükemmel bir insandı. Onu hep saygı ve sevgiyle anacak, her zaman çok özleyeceğiz.

Nazlı Güllüoğlu Bilgener

**

Yoldaşımız, hocamız, abimiz, işçi dostu, aynı zamanda İşçi Demokrasisi Partisi Merkez Komite üyesi, muhteşem insan Ahmet Muhittin Karkın hocamızı geçtiğimiz hafta beklenmedik bir kalp krizi sonucunda kaybetmenin üzüntüsünü yaşamaktayım. Biz İzmir metal işçileri olarak yıllarca yürüttüğümüz sendikal mücadelelerimizin her zaman takipçisi olan, bizi biz gibi anlayan, ufkumuzu genişleten, öğretici ve bilgi birikimi ile bir an olsun biz işçileri yalnız bırakmayan, her zaman işçilerin birlik ve beraberlik içinde olmasını savunan, devrimci, yüce gönüllü kıymetli hocamıza Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine ve partimize baş sağlığı dileklerimle… Güle güle Hocam, seni hiç unutmayacağız.

İzmir’den metal işçisi İbrahim

**

Muhittin yoldaş, sosyalizme dek daima…

Bir yoldaşın kaybının ardından bir şeyler söylemek bazen gerçekten zor oluyor. İşçi Cephesi saflarına katıldıktan bir süre sonra Muhittin yoldaşın yazılarıyla, İspanya’da yaptıklarıyla, Türkiye’deki konumuyla ilgili arkadaşlarla konuştuğumuzda kendisiyle daha tanışmamıştım. Sanırım İşçi Cephesi’ne katılmam 2001-2002 yıllarıydı. İsmi o zaman İşçi Cephesi olan gazetemizde Muhittin yoldaşın yazdıklarını okur ve bazen analizini arkadaşlarla yapardım. O dönemde onu sadece yazılarıyla tanıyordum. Sanırım 2003 yılında Muhittin yoldaşla tanışma şerefine nail oldum. Muhittin yoldaş gerçekten özel bir insandı. Çünkü karşısındaki kişinin kim olduğuna, ne olduğuna, yaşına bakmadan dikkatle dinler ve dikkatle cevap verirdi. Konuştuğu kişiye çok özen gösterirdi, baştan savma hiçbir cevabını göremezdiniz. O yüzden onunla konuştuğunuzda sizi çok önemsediğini fark ederdiniz. Onunla çok anımız var, o yüzden hangisini anlatacağımı şaşırıyorum. Bizim Mesafe adında aylık çıkarttığımız teorik yayınımız vardı, orada Muhittin yoldaş Kürt sorunuyla ilgili “Rejim ve Kürt Sorunu” isimli bir yazı yazmıştı. O yazıda kendisine katılmadığım bir konuyla ilgili onunla konuşmak istemiştim. Bana “Sakin bir zamanda konuşalım,” demişti. O zaman beni önemsemediğini düşünmüştüm. Sonrasında bana “Bana bir soru sormuştun, ben sana daha sakin, daha geniş bir zamanda cevap vermek istediğim için ertelemiştim. Seni şimdi dinleyebilirim,” demişti. Ben de ona yazıyla ilgili katılmadığım şeyler olduğunu söylemiştim. O da bana sabırla, belki 30-40 dakika boyunca yazdıklarıyla ne demek istediğini anlatarak beni bilgilendirmişti. Onun gibi sizi sabırla anlayıp dinleyen ve usanmadan yanıtlayan birini bulmak gerçekten çok zor. Bu kadar bilgili insanların egosu genelde çok şişkindir. Muhittin yoldaşta hiç ego göremezdiniz. Size izah eder, anlatır, eğer yanıldıysa yanıldığını söylerdi. Onunla sayamayacağım kadar çok anım var. Parti okulunda aynı odayı paylaştık. Orada da sohbetlerimiz çok oldu. Kaybımız çok büyük ve gerçekten çok ani oldu. Sağlıklı olduğunu düşünüyordum, öldüğünü duyduğumda inanamadım. Kaybını kabullenmek çok zor. Muhittin yoldaşın partimizde ve Troçkist kesimlerde asla unutulmayacağına ve onun yazdıkları, ürettikleri ve biriktirdikleriyle yolumuza ışık tutmaya devam edeceğine inanıyorum. O yüzden ben kendi adıma onu asla unutmayacağım, iyi bir yoldaşımdı. Onunla güzel sohbetlerimiz oldu. Aynı zamanda çok neşeli bir insandı. Çok güzel dans eder, güzel şarkı söylerdi. Onun ölümünün bizim açımızdan ne kadar büyük bir kayıp olduğunu ilerleyen dönemlerde daha iyi anlayacağız. Fakat o ürettikleri, biriktirdikleriyle bizim yolumuzu açmaya devam edecek. Ona layık olmaya çalışacağız, gençlerin onun bıraktığı yerden bayrağı devralacağına inanıyorum. Çok güzel yetişen gençlerimiz var. Muhittin yoldaş, asla unutulmayacaksın, asla unutmayacağız. Sana karşı olan sevgimiz asla azalmayacak.

Mustafa Kemal Güllüoğlu

**

Ahmet Muhittin KARKIN tanıdığım en iyi direnişçi, işçi sınıfının daha iyi şartlarda çalışması için kendini feda eden aziz bir liderdi. Ama güzel kalbi buna daha fazla dayanamadı. Ruhun şad olsun güzel yürekli adam.

İzmir’den metal işçisi Eyüp

**

Muhittin Karkın bir dost, bir yoldaş, bir abiydi. Onun gidişiyle birlikte asıl kendi halinize yanarsınız.
Dinleyeniniz kalmamıştır, duyanınız susmuştur. Ucu bucağı olmayan bir yalnızlık hissedersiniz yüreğinizde. Ve yüreğinizdeki odalardan biri boşalmıştır. Böyle bir dost, yoldaş işte. Bize dik duruşu, arkadaşlığı, yoldaşlığı öğreten değerli hocamız, abimiz, seni saygıyla anıyorum. Rahat uyu hocam. Gözün arkada kalmasın. Partimizin bayrağını işçilerle bizlere öğrettiğin gibi fabrika fabrika, işyeri işyeri işyeri dalgalandıracağız.
Yoldaşım hocam.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden işçi Serkan

 

Yorumlar kapalıdır.