Muhittin yoldaş nasıl Troçkist oldu?

Büyük ustamız, yoldaşımız Muhittin Karkın, dünya sınıflar mücadelesinin büyük bir yükselişte olduğu gençlik yıllarında sosyalist oldu. Türkiye’de radikalleşen gençlik hareketinin, ‘68 kuşağının bir parçasıydı.

‘60’lı yılların ikinci yarısında, Türkiye’de de sınıflar mücadelesi ve sosyalizm yükselişteydi. Sol hareket henüz Türkiye İşçi Partisi (TİP) çatısı altında birlik halindeydi. Muhittin yoldaş da 18 yaşında ODTÜ’de öğrenciyken TİP’e katıldı.

Muhittin yoldaşın TİP’e katıldığı dönem, aynı zamanda parti içerisinde stratejik ayrışmaların derinleştiği, yoğun bir siyasi tartışmanın olduğu zamana denk geliyordu. En büyük mücadele, sosyalist devrim ile milli demokratik devrim (MDD) taraftarları arasındaydı.

TİP’in resmi görüşü, Türkiye’de kapitalizmin yerleştiği ve azımsanmayacak bir işçi sınıfının var olduğu tespitinden hareketle, sosyalist devrim için koşulların uygun olduğu biçimindeydi. Stratejik görev olarak önüne işçi sınıfı iktidarını koyuyordu. Döneme hâkim Stalinist aşamalı devrim anlayışına kıyasla bu yaklaşım, ilerici bir nitelik taşıyordu. Bununla birlikte, bu stratejinin uygulaması olarak parlamenter faaliyeti ana çizgi olarak görüyorlardı. 1965 seçimlerinde TİP’in parlamentoya 15 milletvekili sokması bu eğilimi güçlendirmişti. Dolayısıyla, sosyalist devrim stratejisi reformist ve parlamentarist bir sapma olarak somutlanıyordu. İşçi devrimi için, toplumuzun ezilen ve sömürülen kesimlerinin işçilerin öncülüğünde seferber edilmesi, ikili iktidar organlarının geliştirilmesi, kapitalist devlet aygıtının parçalanması gibi başlıkların adı geçmiyordu.

MDD çizgisi ise Türkiye’de henüz kapitalizmin olgunlaşmadığını ve sosyalist devrime öncülük edebilecek bir işçi sınıfının var olmadığını savunuyordu. Temel görev, feodal egemenlik biçimlerine ve emperyalist egemenliğe son verecek bir “milli demokratik devrim”di. Bu devrimin öncüsü, başta gençlik, aydınlar ve ordu olmak üzere geniş halk kesimleriydi. MDD’ciler stratejik çizgi olarak TİP’in resmi görüşünden çok daha geri bir çizgiyi savunuyorlardı. Bununla birlikte, TİP’in dinamik kanadını oluşturan gençlik hareketi MDD’yi savunuyor ve devrimci eylemleri, sokak seferberliklerini geliştirmek için çabalıyordu.

Muhittin ve yakın yoldaşları her iki anlayışı de eleştiriyorlardı. TİP’in liderliğinin reformist eğiliminin, MDD’cilerinse işçi sınıfının öncü rolünü yadsıyan tutumunun karşısında yer alıyorlardı. Bu çelişkili durum, Muhittin yoldaşı devrim stratejisi üzerine daha fazla araştırma yapmaya itti. Bu sırada Ankara’da bir kitapçıda, Troçki’nin Sürekli Devrim kitabının İngilizce baskısını bulacaktı. Daha sonraki yıllarda Türkçe çevirisini de yaptığı bu kitap, onun hayatını tümüyle değiştirecekti.

Troçki’nin sürekli devrim kuramı, TİP içerisindeki strateji tartışmalarının devrimci ve diyalektik bir şekilde aşılabilmesinin temellerini fazlasıyla sunuyordu. Kapitalizmin emperyalist aşamasında geç kapitalistleşmiş, yarısömürge ve sömürge ülkelerde, demokratik devrim ve ulusal bağımsızlık görevleriyle sosyalist devrimin görevleri iç içe geçmiş, ayrılmaz bir bütündü. Burjuvazinin “ilerici” olarak adlandırılabilecek bir kanadı söz konusu değildi. İşçi sınıfı, köylülüğe, kent yoksullarına ve toplumun diğer ezilen ve sömürülen kesimlerine öncülük ederek iktidarı almalı ve bir işçi devletinin inşasına girişmeliydi. Böylesi bir işçi devrimi, dünya sosyalist devriminin yalnızca bir halkası olabilirdi. Dünya kapitalizmi yıkılmadan sosyalizmin zaferinden söz etmek mümkün olamazdı.

Lenin ve Troçki’nin önderliğindeki Ekim Devrimi’nde ve Komünist Enternasyonal’de hayat bulan bu program, Troçki’nin sürekli devrim kuramıyla Türkiye’deki devrimci öncüyle geç de olsa bu şekilde buluşuyordu. İşte bu program temelinde Muhittin ve yoldaşları ‘70’li yıllarda Türkiye’de devrimci Marksist bir hareketin oluşumuna öncülük ettiler. Bu programı işçi sınıfına ve emekçi mahallerine taşımayı başardılar.

Muhittin yoldaş, ne toplumsal mücadelelerden yalıtık bir entelektüel kaygıyla ne de Türkiye sosyalist hareketine “yeni bir renk” katma hevesiyle Troçkist oldu. Türkiye’de Troçkizm strateji, politik yöneliş, inşa çizgisi ve taktikler üzerine en sert tartışmaların yaşandığı bir dönemde, bu başlıklara devrimci Marksist bir yanıt üretebilmek için doğdu. Devrimci Marksizmin Türkiye’deki uzun yürüyüşüne en büyük katkıları yapma onuru da Muhittin Karkın’a ait olacaktı.

1968: Troçki Türkiye’de

Yorumlar kapalıdır.