Sınıf hareketi yükselişe geçerken, metalde TİS süreci başlıyor

Türkiye ekonomisinin 3’te 1’ini oluşturan metal sektöründe, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile Birleşik Metal İşçileri Sendikası (BMİS), Türk Metal Sendikası ve Özçelik-İş Sendikası arasındaki toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmeleri başladı.

Metal sektörü yalnızca Türkiye ekonomisinin somut kârlarının üretildiği en kritik sektör değil, aynı zamanda metal işçileri de Türkiye işçi sınıfının en örgütlü kesimlerini oluşturuyor. Tam da bu nedenle patronlar ve hükümet, uzun yıllardır, metal işçilerinin ve sendikalarının kazanımlarının altını boşaltmak için aralıksız bir ekonomik ve sendikal saldırı politikası güdüyor. Son yıllarda, özellikle işçilerin alım gücünü düşüren ekonomik krizle birlikte, bu saldırı politikaları sonuç vermeye başladı.

2010 yılında BMİS’in MESS’e üye işyerlerinden birinde çalışan bir işçi asgari ücretin ortalama yüzde 91 üzerinde alırken, bugün bu oran yüzde 13 düzeyinde. Zira asgari ücret 1 Eylül 2021’den bu yana yüzde 275 oranında artarken, metal işçilerinin ücretleri kümülatif olarak yüzde 228,8 oranında arttı. Aynı zamanda, asgari ücretteki bu görece yüksek artışa rağmen, vergi dilimleri bu artışa uygun düşecek şekilde hükümet tarafından revize edilmediği için, sendikalı metal işçilerine yönelik vergi soygunu da daha derinleşti.

Bunun karşısında ise metal patronları, son 20 yılın en yüksek kârlarını elde etmeye başladılar. Borusan Mannesmann’ın 2022 yılı net kârı yüzde 1329,6, Bosch Fren Sistemleri’nin 2022 yılı net kârı yüzde 169,9, Ford Otosan’ın 2022 yılı net kârı yüzde 111,5, Tofaş’ın 2022 yılı kârı yüzde 160,9, Türk Traktör’ün 2022 yılı kârı yüzde 124,7 ve Otokoç Otomotiv’in 2022 yılı net kârı yüzde 173,7 şeklinde gerçekleşti. Dahası, Fortune 500 Türkiye Araştırması’nın 2022 verilerine göre en büyük 500 şirketin toplam kâr artışı yüzde 245 oranında gerçekleşirken, bu şirketlerdeki istihdam yalnızca yüzde 2,5 düzeyinde arttı. Bu demek oluyor ki, Türkiye’nin en büyük 500 şirketinde çalışan işçiler, birim zaman başına çok daha fazla ürettiler, yani çok daha fazla sömürüldüler.

Bu tablo karşısında metal işçilerinin sendikalarının 2023-2025 MESS Grup TİS teklifleri ise aşağıdaki gibi oldu.

BMİS: İlk 6 aylık dönem için yüzde 140,5, diğer 6’şar aylık dönemler için enflasyon oranına 8 puan eklenmesi. Bu dönemlerde asgari ücrete yapılacak zamlar bu orandan daha yüksek olursa, asgari ücrete gelecek zammın oransal olarak uygulanması. Aynı zamanda TİS görüşmeleri sonlanıp yeni sözleşmedeki oransal artışlar ücretlere yansıyana dek, daha sonra mahsup edilmesi kaydıyla bugünden yüzde 30’luk bir zammın ücretlere uygulanması. Sosyal haklarda ilk 6 ayda yüzde 450 oranında artış ve diğer 6’şar aylık dilimlerde ise sosyal hakların ücretlerin artışı oranında artırılması. Her kıdem yılı için saatlik ücretlere 2,5 TL verilmesi. Yüzde 15’i aşan gelir vergisi payının patron tarafından ödenmesi.

Türk Metal: İlk 6 aylık dönem için yüzde 119,05 (kıdem ve sosyal haklar dahil), diğer 6’şar aylık dönemler için enflasyon oranına 5 puan eklenmesi. Sosyal haklarda yüzde 150 artış, ikinci yıl için ise 31 Ağustos 2024 tarihinde açıklanan yıllık enflasyon oranına 10 puan eklenmesi. Her kıdem yılı için ücretlerde 3 TL artış. Yeni sözleşmenin imzalandığı tarihe dek her ay avans olarak ücretlerle birlikte 5 bin TL verilmesi.

Özçelik-İş: İlk 6 ay için yüzde 80 (Türk Metal’in yalnızca ücretlere teklif ettiği artış oranıyla aynı), diğer 6’şar aylık dilimler için enflasyona 5 puan eklenmesi. Her kıdem yılı 3 TL’lik artış. İlk 6 ay için sosyal haklarda yüzde 150 artış, diğer dönemlerde ücret artışlarıyla aynı oranda artış. Yeni sözleşmenin imzalandığı tarihe dek her ay avans olarak ücretlerle birlikte 5 bin TL verilmesi. Vergi diliminin yüzde 15’te sabitlenmesi, aşan kısmının patron tarafından karşılanması.

Sendikaların bu taleplerinin işçiler arasında tartışmaya açıldığı mevcut dönem, aynı zamanda sınıf hareketindeki yükselişe denk geldi. Bugün irili ufaklı birçok işçi mücadelesi var. Bunların önemli bir çoğunluğu ücret artışı talebi etrafında yaşanırken, bir kısmı da sendikalaşma hakkı, iş güvencesi ve benzeri talepleri yükseltiyor.

Metal işçilerinin önemli bir çoğunluğu yalnızca ücret zamları tekliflerini dikkate alıyor ve bu zam oranı teklifleri üzerinden sözleşme taslaklarını değerlendiriyor. Hiç şüphe yok ki, ücret zammı kritik bir öneme sahip, zira işçilerin, doğrudan doğruya patronların elde ettiği aşırı kârlar üzerindeki hakkını talep etmesini içeriyor.

Ancak mevcut taslaklarda, hem metal işçilerini hem de sınıf hareketinin genelini patronların ve hükümetin ekonomik saldırılarına karşı koruyabilecek iki çok önemli madde bulunmakta: Diğer 6’şar aylık dilimlerde asgari ücrete yapılacak zamlar, puanların eklendiği enflasyon oranından daha yüksek olursa, asgari ücrete gelecek zammın oransal olarak uygulanması ve vergi diliminin yüzde 15’te sabitlenerek, bunu aşan kısmın patron tarafından ödenmesi.

Bu iki talep, bir bütün olarak sendikal işçi hareketinin varlığını koruyacak nitelikte iken, aynı zamanda işçi sınıfının örgütsüz kesimlerinin üzerinde de bir sendikalaşma ihtiyacı yaratmakta. Dolayısıyla bu iki talebin kazanılması, sınıf hareketinin geleceği açısından tarihsel ve politik bir önem taşımakta. Tarihsel çünkü böylece, asgari ücret artışları ve vergi dilimleri karşısında patronlar ile hükümet sendikalaşmanın anlamını yitirmesini sağlamaya çalışıp işçileri örgütsüzleştirmeye çalışırken, bu talepler bu saldırı karşısında koruyucu bir bariyer rolü üstlenecek. Politik çünkü işçiler, patron hükümetinin vergi dilimlerini revize etmemesi durumunda, bu yükü patronlara ödetebileceğini gösterecek ve böylece işyerlerindeki işçilerin özgüveni artacak.

Bu iki talep aynı zamanda, ücret sorunu üzerinden bir yükselişe geçen sınıf hareketinin, daha kapsamlı sosyal ve politik bir perspektifle donanmasına da yardımcı olacak. Sendikalaşmayı teşvik ederek, sınıf hareketinin genelinin ücret sorununu sendika sorunuyla ve işyerlerindeki denetim sorunuyla birlikte ele almasını kolaylaştıracak.

Mevcut TİS sürecinin yarattığı tehlikelerden birisi ise, Türk Metal ve Özçelik-İş’in oldukça düşük kalan tekliflerle ortaya çıkması. Bu tekliflerin duyurulmasının ardından Türk Metal’e bağlı kimi işyerlerinde tepki eylemleri düzenlenmeye başladı. Türk Metal’in ve Özçelik-İş’in tekliflerini işçilerin talepleri etrafında güncellemeleri ve her üç sendikanın bütün metal işçilerini birleştirebilecek ortak bir teklif ve mücadele planı hazırlaması acil bir ihtiyaç.

Ancak bu birlik, geçmişte görüldüğü, yalnızca sendikal önderliklerin kendi aralarında imzalayacağı bir protokolle kurulamaz. Biz, her işçinin, kendi sendikasının teklifini tartışabilmesi ve üzerinde denetim sahibi olabilmesi için işyerlerinde TİS komitelerinin kurulmasını savunuyoruz. Ancak aynı zamanda farklı sendikaların bulunduğu farklı işyerlerinin arasında, metal sendikalarının tek bir teklif etrafında bir araya gelebilmeleri için, konfederasyon farkı gözetmeksizin, bütün sendikalardan işçilerin bir araya geleceği ve bütün sendikaların tekliflerinin tartışılacağı ortak TİS komiteleri koordinasyonlarının kurulmasını savunuyoruz.

Metal patronlarına karşı verilen bu sınıf mücadelesinde farklı sendikalardan işçilerin ortak bir mücadele planı etrafındaki birliği ancak bu yolla tesis edilebilir.

Yorumlar kapalıdır.