Termokar’da sonuna kadar haklı davamız

Sendikal örgütlenmenin anayasal hak olması maalesef hiçbir şeyi değiştirmiyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda bu anayasal hakkımızı kullanmak son yıllarda AKP’nin Tek Adam rejiminin ve sendikal bürokrasinin engellere takılıyor. Bu da yetmezmiş gibi işverenlerin hukuksuzluklarına göz yumulması da ayrı bir mücadele konusudur.

Termokar’da başlattığımız sendikal mücadelemiz yıllar süren hukuk mücadelesi sonucunda kazanımla sonuçlandı. Ancak yargı her alanda olduğu gibi sendikal mücadele alanında da çok ağır işledi. Onurlu ve haklı geçen altı yıllık hukuki süreç sonucunda birçok arkadaşımız ya işten atıldı ya da işverenin baskısına boyun eğip işten ayrıldı.

Biz öncü işçiler olarak uğradığımız tüm baskılara ve sendikal bürokrasiye rağmen direnmeye devam ettik. Bu süreçte işveren, pandemi döneminde sendikal örgütlenmeyi kırmak için ücretsiz izin silahını kullanarak biz öncü işçileri cezalandırmaya çalıştı. Bizler yine yılmadık, pandemi döneminde kendi göbeğimizi kendimiz kestik ve fabrika önünde direnişe geçtik. Bu süreçte birçok demokratik kitle örgütü ve siyasal parti direnişimizi destekledi. Herkese, her şeye rağmen yaptığımız direnişimize deneyimleriyle, bilgi ve birikimleriyle hem bizleri donatan hem de maddi manevi anlamda bir an yanımızdan ayrılmayan, ömrünü işçilerin birliğine adayan ve elim bir kalp krizi sonucu aramızdan ayrılan Muhittin Karkın hocamız, Volkan Yaraşır hocamız ve İşçi Demokrasisi Partisi bizlerin her anlamda destekçisi oldu.

Fabrika önü direnişimiz sonuç verdi. İşveren bizlere işbaşı yaptırmak zorunda kaldı. Hiçbir baskıya boyun eğmedik. Fabrika yönetiminin ahlaki olmayan teliflerine kapılarımızı kapattık. Ücretsiz izinle alakalı açtığımız davaları kazandık. Aylarca yoksun kaldığımız ücretleri yargı yoluyla kazandık. İşveren ayrıca bir yıllık ücret karşılığı sendikal tazminat ödemekle cezalandırıldı.

İşbaşı yaptıktan sonra saldırılara devam eden işveren ve yönetimi bizleri işten atmak için fırsat kollamaya devam etti. Sonunda başka bir adrese bir atölye açarak bizlerin sendikal örgütlülüğünü kırmak için yaptığı hamle işten atmak için iyi bir fırsat oldu. Hiçbirimizin görüşü alınmadan “Ya gösterdiğimiz adrese gidersiniz ya da işten çıkartırız” tehdidinde bulundular ve haksız, hukuksuz ve gayri ahlaki şekilde işten atıldık.

Yine fabrika önü direnişine geçtik. İki aylık onurlu direnişimiz sonucunda eylemimizi bize yakışır bir şekilde bitirdik. Ardından mahkeme süreçleri başlamış oldu. İşe iade davasını kazandık. İşveren bir kez daha sendikal tazminat ödemeye mahkûm edildi. Bundan sonra da mücadelemiz her alanda devam edecektir. 

Termokar direnişçisi

Yorumlar kapalıdır.