Panama: Sömürgeciliğe son! Panama’ya ABD müdahalesine hayır! Trump, Panama’dan elini çek!
Trump’ın Panama’ya ilişkin savurduğu emperyalist tehditlerin ve Panama Kanalı’nı ABD’nin kontrolüne tekrar almak istediğine ilişkin demeçlerinin ardından İşçilerin Uluslararası Birliği – Dördüncü Enternasyonal (İUB-DE) Panama seksiyonu Sosyalist Öneri’nin yaptığı açıklamayı paylaşıyoruz.
Panama’nın ABD emperyalizmi tarafından son işgalinin üstünden 35 sene geçti. Bu kanlı işgalde on binlerce Panamalı hayatını kaybetti. İşgal çağrısı yapan Endara, Ford ve Arias Calderón hükümetinden beri tüm hükümetler ABD emperyalizminin himayesinde ve ona teslim olan hükümetlerdi: Gizli üsleri olan Uyuşturucu ile Çok Taraflı Mücadele Merkezi’ni (CMA) onaylamaya çalışan PRD’li (Devrimci Demokratik Parti) Ernesto Peréz Balladares; Salas-Becker adlı sözde ek anlaşmaya imza atan, Ulusalcı Panama Partisi destekçisi Mireya Moscoso hükümeti; ABD ile “güvenlik anlaşmalarını” devam ettiren PRD’li Martín Torrijos; gizli hava ve deniz üsleri inşa edilmesi için ABD’li danışmanlarla anlaşma imzalayan ve ABD emperyalizmi yanlılarının talebi üzerine Siyonist İsrail Devleti lehine oy kullandığını itiraf eden CD-RM’li (Demokratik Değişim-Hedefleri Gerçekleştirmek Partisi) Ricardo Martinelli; ABD ile gizli anlaşmalar yapan Laurentino Cortizo (PRD) gibi bütün bu anlaşmaları derinleştiren Ulusalcı Panama Partili Juan Carlos Verela ve 1989 işgalini talep etmekle övünen, Panama Anayasası’nı ihlal ederek demeçlerinde ABD “sınırını” Darién bölgesine “taşıyan” şu anki RM’li başkan Jose Raúl Mulino.
Tüm bu hükümetler ve diğer Panamalı ABD destekçileri, Amerikan Konsolosluğu’ndan ayrılmıyor ve Büyükelçi’ye rapor veriyorlar. Veyahut kendini Trump hayranı olarak ilan eden başkent Belediye Başkanı Mayer Mirachi gibi isimler, eğer ülke işgal edilmeseydi belediye başkanı olamayacaklarını söylüyorlar.
İşgalin 35. yıldönümünden bir gün önce, Amerikalılara olan sadakatini ispat etmek isteyen Mulino, işgalcilerin “sivil zayiat” olarak adlandırdığı, ABD emperyalizminin Panama’da test ettiği silahlar yüzünden hayatlarını ve evlerini kaybeden, işkence gören ve kaybedilen Panamalılara saygısızlık ederek işgali haklı çıkardı. İşte bu nedenle 20 Aralık’ta Mulino resmi etkinliklere katılmadı ve ABD yanlısı medya, her yıl yaptığı gibi 1989 işgalini gizledi, hatta 20 Aralık’ı Ulusal Yas Günü değil de bir bayrammış gibi gösterdi. Böylesi bir ortamda, partimiz Sosyalist Öneri, Yaşam İçin Birleşik Halk İttifakı’nın (Alianza Pueblo Unido por la Vida) düzenlediği anma etkinliğinde, sözcümüz yoldaş Priscilla Vasquez aracılığıyla, bağımsızlık mücadelemizin her zamankinden daha geçerli olduğunu ve bu mücadelenin işçi sınıfının ve halkın birleşik programının temel unsurlarından biri haline gelmesi gerektiğine işaret etti.
21 Aralık’ta ise Trump, eğer onun talimatlarına uymazsak Panama Kanalı’nı elimizden alma tehdidinde bulundu. Tüm bunlar olurken, sanki biz ABD’nin bir sömürgesiymişiz gibi, First Quantum Minerals maden şirketi Trump’tan madenin işlemeye devam etmesi için emir vermesini bekliyor. Tabii ki bu, Mulino hükümetinin işbirlikçi sessizliği eşliğinde oluyor. Mulino, Donald Trump’ın ciddi tehditlerine cevaben hiçbir diplomatik önlem almadan Kanal’ın Panama’ya ait olduğunu söylemekle yetiniyor.
Bu durum karşısında; bağımsızlığımızı savunmak için, madencilik şirketinin ülkeden gitmesi için, Sosyal Güvenlik Fonu fonlarımızı bankalara ve diğer şirketlere veren 163 sayılı yasa taslağına karşı, Donald Trump liderliğindeki ABD emperyalizminin politikalarına karşı ve emperyalizm safında yer alan ABD yanlıları ile şu anda güya bağımsızlığımızı gözetmek için bir “komisyon” oluşturan ama aslında ABD emperyalizminin çıkarlarını gözeten başta Mulino olmak üzere işgalden sonraki tüm geçmiş başkanlara karşı sürekli seferberliğe çağırıyoruz.
Dünya halklarının emperyalizmi reddetmesi ve Panama’da ABD emperyalizmine karşı mücadelenin sürmesi bir zorunluluktur.
İşçilerin Uluslararası Birliği – Dördüncü Enternasyonal (İUB-DE) Panama seksiyonu Sosyalist Öneri
26 Aralık 2024
Yorumlar kapalıdır.