Sri Lanka’da halk ayaklanması hükümeti devirdi!

Sri Lanka bugün dünya kapitalist krizinin en şiddetli olduğu yer. 9 Temmuz’da ülkenin dört bir yanından gelen yüz binlerce kişinin içinde olduğu dev bir gösterici topluluğu cumhurbaşkanlığı sarayını ele geçirdi, binlerce kişi başbakanın evini ateşe verdi. Cumhurbaşkanı ve başbakan kaçtılar ve bir askeri üsse saklandılar. Birkaç saat sonra, Cumhurbaşkanı Gotabaya Rajapaksa ve başbakan istifalarını açıkladılar.

Sendikaların çağrısıyla başkent Kolombo’da muazzam bir kalabalık toplandı. Adada neredeyse hiç ulaşım aracı veya yakıt olmadığı için pek çoğu birkaç günlük yürüyüşle başkente geldi.

Üç ayı aşkın süredir genel grevler ve kitlesel gösterilerle devam eden büyük halk isyanı, emekçilerin yaşadığı ekonomik felaket karşısında işçi sendikaları, köylü ve öğrenci örgütlerinin çağrısıyla 31 Mart’ta başlamıştı.

Uluslararası kapitalist kriz, gıda ve yakıtı daha pahalı hale getirdi; Çin, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’ne olan dış borç ödenemez hale geldi ve kapitalistler dolarlarını ülke dışına çıkardı, devlet dövizsiz kaldı. Devletin son aylarda yakıt veya diğer ithal ürünleri satın alacak doları kalmadı. Toplu taşıma durdu, benzin satılmadı, elektrik ve gaz kesildi, en temel ilaçlar kalmadı. Birçok işçi işten atıldı veya ücretsiz olarak izne çıkarıldı.

Sri Lanka, Hindistan’ın güneyinde bulunan ve 22 milyon nüfusa sahip bir ada ülkesi. Çay, hindistancevizi, hindistancevizi yağı ve pirinç gibi geleneksel tarımsal ihracatına ek olarak, ucuz işgücü sayesinde son 20 yılda tıpkı diğer Asya ülkelerinde olduğu gibi çokuluslu şirketlerle bağlantılı şirketleriyle büyük bir tekstil ihracatçısı haline geldi. Bugün Sri Lanka “dünyanın sutyen fabrikası” olarak anılıyor. Mevcut kriz ve şiddetli enflasyondan ve rupinin (yerel para birimi) devalüasyonundan önce tekstil işçileri (350 bin kişi) ayda 62 dolar kazanıyorlardı, şimdi daha da az kazanıyorlar.

Anayasaya göre bu hafta parlamento yeni bir geçici cumhurbaşkanı atamalı.

Ayaklanmanın önderleri, Rajapaksa iktidardan düşene kadar hükümet binasından çıkmayacaklarını açıkladılar. Başka önderler ise yalnızca mevcut yöneticilerin gitmesini talep etmekle kalmayıp, siyasi sistemin tamamen değişmesini ve halkı gözeten yeni bir ekonomik planın gerekli olduğunu ileri sürdüler. İşçilerin Uluslararası Birliği-Dördüncü Enternasyonal (İUB-DE) olarak bu muazzam halk ayaklanmasını selamlıyoruz. Halkı bu kapitalist felaketten kurtaracak köklü ekonomik önlemleri ancak isyana öncülük eden işçi sendikaları ile köylü ve halk örgütlerinden oluşan bir hükümetin alabileceğine inanıyoruz.

Yorumlar kapalıdır.