Direnen İSKİ İşçileri mücadelelerinin 9. gününde

Geçtiğimiz günlerde İSKİ, anlaşmalı olduğu taşeronla sözleşmesini iptal etmiş ve yaklaşık 300 işçiyi işten atmıştı. 60’a yakın işçi, işten atıldıklarından beri İSKİ binasının önünde direniş başlatmışlardı. Direnişlerinin 9. gününde İşçi Cephesi gazetesi olarak işten atılan işçileri ziyaret ettik. Direnişteki bir işçiyle direnişe nasıl başladıkları, talepleri ve bundan sonraki süreç üzerine bir sohbet gerçekleştirdik.

İşçi Cephesi (İC): Ne kadar süredir çalışıyordunuz? İşten atılma sürecinizi bizlere aktarabilir misiniz?

İşten atılan bir İSKİ işçisi (İ): Ben yaklaşık 10 yıldır burada çalışıyorum. Hiç bir zaman kadrolu olmadım, üç büyük taşeronla anlaşmışlardı. Biz bir taşeronda günde 10-12 saat çalışıyorduk. Son 3 aydır bir kere maaş almıştık zaten. Çalışma koşullarımız çok kötüydü. İSKİ hep zararda olduğunu açıklıyor. Ama zaten taşeronlaştırmalarla hiç yoktan para kazanıyorlar, nasıl zarardalar anlamıyoruz. Hatta taşeron da maaşlarımızı yarı elden yarı bankadan veriyordu, maaşlarımızı eksik göstermiş. Sigortalarımız eksik yatmış ve işsizlik maaşlarımız bile az.

İC: Toplam kaç kişi işten atıldı? Direnişe katılımı nasıl buluyorsunuz?

İ: Şimdi su sayacı okuma, açma-kapama ve bilgi işlem işlerinde anlaştıkları üç ayrı taşeron şirketle sözleşmeleri feshettiler. 300’e yakın işçi işten atıldı. Ayrıca aşamalı olarak 2500 kişi de atılacak diğer taşeronlarla birlikte. Direnişe kaç kişi katılıyor, henüz bilmiyoruz. Zira bir sendikamız yok, bazen Eğitim-İŞ geliyor, o da numaralarını aldığı işlere direniş, eylem için mesaj çekiyor. Ama bazı işçiler İSKİ binasının önünde görünmek istemiyorlar. Kimileri tanıdık kullanarak yine girerim, kötü bilinmeyim düşüncesinde. Ama biz zaten 10 yıldır en zor koşullarda buraya emek harcadık. Hatta Anadolu yakasında çalışanların 2008’den beri alacakları varmış, insan bu koşullara nasıl tamam der, anlamıyorum. Şimdi tanıdıklarla birileri işe alınmamalı, biz direnişe öncelikli olarak kadrolu olarak biz işe alınalım diye başladık. Önce işimizi geri istiyoruz.

İC: 9 gündür işverenle herhangi bir görüşmeniz oldu mu?

İ: Hayır, 9 gündür kimseden bir ses gelmedi. Üzerine bir de yeni işçiler alınacakmış haberleri geliyor. Ama biz eylemlerimizi arttırıp sesimizi duyuracağız. Bugün de belediyenin önüne yürüyüp, oturma eylemi yapacağız. Yarın (24 Mart) öğlen 2’de de Taksim’de yürüyeceğiz, Galatasaray’ın önüne kadar. Orada basın açıklaması yapmayı düşünüyoruz. Tüm haklarımız, işimizi geri alana dek uğraşacağız. Taşeron güvencesizliği değil, kadro istiyoruz.

İC: Biraz ileride Marmaray İşçileri de benzer talepler için mücadele ediyor. Onlarla irtibata geçip, mücadelelerinizi birleştirmek gibi bir hedefiniz var mı?

İ: Evet, Marmaray işçileri de birkaç defa ziyaret ettiler bizi. Onların da aynı koşullardan muzdarip olması, işçi düşmanı hükümetin işi. İşçilerin emekleri görülmüyor, hep bizim kaybedeceğimiz bir düzen bu. Onun için yıllardır onlar kazandılar, ama bu sefer biz sesimizi duyuracağız, işimizi geri alacağız.

Sohbetimiz, “İşimiz, aşımız, ekmek için kavgamız!”, “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganlarıyla kesilerek, işçilerin Büyükşehir Belediyesi’ne doğru yürüyüşe geçmesiyle sonlandı.

Yazan: İC – Söyleşi, 23 Mart 2010

Yorumlar kapalıdır.