Bugün Türkiye’de iktidarın uyguladığı neoliberal politikalar, yalnızca bir ekonomik tercih değil, doğrudan bir sınıf saldırısı. “Acı reçete” denilen şeyin faturası, toplumun en zayıf!-->…
Türkiye’de son yıllarda tarımsal üretimde pestisit (tarım zehri) kullanımı çarpıcı biçimde arttı. Soframıza gelen her sebzede, meyvede hatta hayvansal gıdalarda bile artık kimyasal kalıntı!-->…
Kapitalizm, yalnızca bugünün işçisini değil, henüz doğmamış çocukları bile sömürü zincirine dahil edecek kadar açgözlüdür. Türkiye gibi ülkelerde, emekçi anne ve babaların geçim sıkıntısı!-->…
29 Mayıs 2025 tarihinde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde DİSK’e bağlı Genel-İş sendikası üyeleri, ücret adaletsizliğine karşı greve çıktı. Emekçilerin talepleri açık ve netti: Aynı işi!-->…
Türkiye'de sendikal haklar ve işçi mücadelesi, yıllar içinde birçok zorlukla sınanmış, ancak her dönemde işçi sınıfının örgütlü gücüyle yeniden şekillenmiştir. Son olarak İzmir Büyükşehir!-->…
Pandemiden bu yana çılgınca yükseliş gösteren enflasyon karşısında artık işçinin dayanacak gücü kalmadı. Kısmen de olsa mukavemet gösteren bazı işçiler, anca günü kurtarmakla ya da yenilgi!-->…
Çalışma hayatımın büyük bir bölümünü metal sektöründe, talaşlı imalat makinalarında, metale şekil vererek geçirdim. Talaşlı imalatta farklı işyerlerinde manuel ve otomatik tezgâhlarda!-->…
İş hayatına başladığımda henüz çocuk denilen yaşlarda idim. Belli bir zaman geçtikten sonra özgüvenini kazanmış, yaptığı işlerle övünen megaloman bir işçiye dönüşürken, patronum ve de ustam!-->…