Futbol = Kâr olduğu sürece insanlığa hizmet edemez

Futbol; kimine göre bir yaşam tarzı, kimine göre 22 kişinin bir meşin yuvarlak peşinde koştuğu anlamsız bir oyun. Kimine göre bir kavram, kimine göre ise müthiş bir tutku. Gelin biz bir de futbolun ekonomik boyutunu inceleyelim:

Futbol, spor müsabakaları arasında dünyada hakimiyetini kurmuş durumda ve çok büyük bir pazara hakim. Tabi bir de bu pazarın hakimleri var. Liglerin bittiği, transfer döneminin başladığı bu birkaç aylık süreçte yüzlerce transfer gerçekleşti ve bu transferde çok büyük paralar harcandı. Örneğin bu yılın en pahalı transferine imza atan Real Madrid Kulübü’nün sadece Cristiano Ronaldo için 94 milyon Avro ödemesi ve bunun yanında bu yıl transferler için 300 milyon Avro ayırmış olması yeterli bir örnek sanırım.

Peki, nereden geliyor bu değirmenin suyu? Nasıl böyle hoyratça harcanabiliyor bu para? Dünyanın krizle boğuştuğu, fabrikaların kapandığı, işsiz sayısının rekor seviyelere ulaştığı böylesi bir dönemde Real Madrid Kulübü’nün transfer için 300 milyon Avro gibi devasa bir kaynak ayırması bize akıl almaz gelebilir. Ama bakın Real Madrid’in başkanı Perez bunu nasıl açıklıyor: “Futbolcu transfer etmek para harcamak değil, yatırım yapmaktır.” Özetle ben kaz gelecek yerden tavuk esirgemem, diyor.

Real Madrid Kulübü’nün piyasa değeri 1.35 milyar dolar ve geçen yıl elde ettiği gelir 576 milyon dolar. İspanya ise Avrupa’da işsizliğin en yüksek olduğu ülke.

Spor kulüpleri tam bir ticarethaneye dönüşmüş durumda. Büyük kulüplerin başkanları hep işadamı. Her şeyi bir kâr aracı olarak gören bu patronlar, futbol oyununu da dünya çapında istedikleri raya sokmuş durumdalar. Müthiş kârlar elde ediyorlar. Bu dev sektörün tüm olanakları biz işçi ve emekçilerin ellerinde hayat bulduğu halde biz burada sadece seyirci konumundayız. Statları yapan, forma diken, krampon ve meşin yuvarlak imal eden bizler bu sektörün yönünü belirlemede maalesef söz sahibi değiliz. Kafaları kâr mantığıyla çalışanlar, doğadaki her şeyi kirlettiği gibi futbolu da kirlettiler. Dünyada milyonlarca aç insan varken, insanlar maddi yetersizlikten dolayı intihar ederken, varoşlarda insanlar salgın hastalıklarla boğuşurken bir futbol kulübünün bir ülke ekonomisi kadar büyük paralar kazanması anlaşılır bir durum değil.

Futbolu ve insanlığa ait tüm değerlerimizi kurtarmak, kâr mantığından çıkarıp insanlığa hizmet eden bir kurum haline getirmek yine biz işçi ve emekçilerin ellerinde hayat bulacak bir düzenle mümkün olabilir.

Yazan: Ümit Yılmaz (1 Ağustos 2009)

Yorumlar kapalıdır.