Düzen partilerine karşı, oylar Emek, Demokrasi ve Özgürlük adaylarına!

2011 1 Mayısı yüz binlerce kişinin katıldığı kitlesel ve coşkulu bir 1 Mayıs olarak tarihe geçti. 1 Mayıs bu yıl, Türkiye’nin 130 farklı il ve ilçesinde kutlandı. İşçi sınıfı ve Kürt halkının kitlesel bir şekilde katıldığı Taksim Meydanı’nda ise, üç yüz binden fazla insan toplanmıştı.

Konuşmaların ilk defa Türkçe ve Kürtçe olarak iki dilde yapılması, sendika bürokratlarının kürsüye çıkmayarak, ortak açıklamanın direnişçi bir işçi tarafından okunması, bu sene öne çıkan olumlu gelişmelerdi. Yine, bu yılki 1 Mayıs’ın da olaysız bir şekilde gerçekleşmesi, devlet provokasyon yapmadıkça 1 Mayıs’larda herhangi bir sorun yaşanmadığını, bir kez daha göstermiş oldu. Fakat bu noktada, burjuva medya ve liberal cenah tarafından 1 Mayıs’ın bir ‘bayram’, ‘karnaval’ günü gibi sunularak, ehlileştirme, içini boşaltma girişimine dikkat çekmek gerekir. Tüm bu girişimlere karşı, 1 Mayıs’ın işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü olduğunu ve 1 Mayıs’ın işçi sınıfının patronlara ve düzene karşı bir meydan okuma günü olduğunu ısrarla hatırlatmak gerekiyor.

Bu yılki 1 Mayıs’ın temel eksikliği ise, geçen yıl olduğu gibi, kitleselliği ve coşkusuna karşın, işçi sınıfının ve ezilenlerin talep ve sloganlarının dile getirilmesi bakımından, verimli bir şekilde değerlendirilemeyişidir. 1 Mayıs’ın ardından, alanları dolduran veya medyadan takip eden kitlelerin hafızasında “coşkulu bir bayram” günü değil, işsizliğe ve güvencesizliğe karşı taleplerin kalması, bu taleplerin meydanlara damgasını vurması gerekirdi. Bu durumun esas sorumlusu sendika bürokrasisi ise de, sosyalist hareketin de bu meseleye yeterince kafa yorduğunu savunmak zor olsa gerek.

Öte yandan 2011 1 Mayısı, 12 Haziran seçimlerinin arifesine gelmesiyle de, ayrı bir anlam taşıyordu. Burjuva düzen partilerinin baskın olduğu bir seçim döneminde, işçi sınıfı ve Kürt halkının meydanlarda bir araya gelerek, “biz de varız” demesi, kendi talep ve sloganlarını dile getirmesi ayrıca önemliydi. Fakat bu yönüyle de, 1 Mayıs meydanlarının burjuva düzen partilerine karşı, emekten ve özgürlükten yana adayların desteklenmesi adına ne ölçüde kullanılabildiği de tartışmalıdır. Özellikle, DİSK’in genel başkanının CHP, Hak-İş’in genel başkanının da AKP’den adaylığını koyduğu bu vahim tabloda.

Kuşkusuz sınıflar mücadelesi açısından, her seçimin ayrı bir önemi vardır. Fakat Haziran 2011 seçimlerinin ayrı bir tarihsel öneme sahip olduğunu vurgulamak gerekiyor. Bunun sebebi ise, AKP öncülüğünde gerçekleştirilen neoliberal dönüşümler ve devletin yeniden-yapılandırılması sürecinin, bu seçimlerin ardından, belki de yeni bir anayasayla da taçlandırılarak, mantıki sonuçlarına ulaştırılacak olması.

Bu sürecinse, “demokratikleşme” bombardımanı altında, işçi ve emekçilere daha fazla ekonomik ve sosyal yıkım getireceği apaçık ortada. Bu nedenle, AKP’siyle, CHP’siyle düzen partilerine karşı, BDP’nin ve sosyalistlerin oluşturduğu Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku‘nun varlığı bu seçimlerde büyük önem taşıyor.

Blok’un önemli eksiklerle malul olduğu ise bir gerçek. Özellikle, Blok’un oluşum sürecinde başından beri önemini vurguladığımız program meselesinin yeterince tartışılmadan Blok’un inşa edilmesi, seçim bildirgesine önemli zaaflarla yansımıştır. Bildirgede ortaya konulan ana hattın, rejimin demokratik dönüşümünün rejimin sınırları içerisinde gerçekleşebileceği veya kapitalizmin yıkılması değil “insanileştirilmesi” anlayışlarına ve yanılsamalarına zemin sunması, Blok’un altını dinamitleyen, onun yumuşak karnını oluşturan noktalardır.

Fakat, bütün eksiklerine karşın, baskı ve şiddet rejimine karşı mücadelede barındırdığı dinamik, Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkı mücadelesinde taşıdığı önem ve düzen partilerine karşı sunduğu alternatif ile Blok, önemini korumaktadır. Bu nedenle İşçi Cephesi olarak, seçim sürecinde neoliberal saldırılara karşı taleplerin, demokratik hak ve özgürlüklerin, Kürt halkının ulusal haklarının, emperyalizmden kopuş taleplerinin ve işçi sınıfının devrimci bir partiye duyduğu ihtiyacın propagandasını yapacağız ve Emek, Demokrasi ve Özgürlük adaylarını destekleyeceğiz.

Yorumlar kapalıdır.