Bolivya: Sağcı Añez’in darbeci yönetimine karşı kitle hareketinin seferberliği sürüyor

Sivil ve askeri bir darbeyle iktidara gelen sağcı senatör Jeanine Añez, ülkeyi istikrara kavuşturmada başarısız oldu. Bolivya halen büyük bir politik kriz içinde. Morales yönetiminde ülke kaynaklarını paylaşan emperyalizm, çokuluslu şirketler ve Bolivya oligarşisi endişeli; çünkü seferber olan halk kesimleri, Añez’in kendi kendine ilan ettiği yönetimi reddetti ve tüm baskılara rağmen henüz yenilgiye uğratılamadı.

Son derece zayıf konumda olan Añez yönetimi, kitle hareketini ordu ve polis aracılığıyla ezerek konumunu sağlamlaştırmaya çalışıyor. 19 Kasım Salı günü, La Paz vilayetinin tamamına petrol dağıtımını engelleyen Senkata’daki işgali büyük bir askeri güçle dağıttı. Çıkan olaylar sırasında iki kişi öldürüldü. Günler önce, Scoba’da geçici yönetime bağlı silahlı güçler, halka karşı şiddetli saldırılarda bulundu. Añez, hareketi bastırmak için askerlere suçlardan bağışıklık öngören bir kararname çıkarttı ve ordu ile polis güçlerinin bütçesi aceleyle artırıldı.

Añez’in baskılarına rağmen, ülke çapında sayısız işgal ve eylem düzenlenmeye devam ediyor. Halk direnişinin en zayıf noktası, devrimci bir önderliğe sahip olmaması. Evo Morales’in liderliğini yaptığı MAS (Sosyalizme Doğru Hareket) ve ülkenin tarihsel sendika konfederasyonu COB (Bolivya İşçi Merkezi) önderlikleri, seferberlikleri sona erdirmeye yönelik bir tutum aldılar. MAS önderleri, darbeci sağ kesimlerle birlikte içinde bulunulan krizden “seçimli bir çıkış yolu” müzakere ettiler. Bizzat Evo Morales kaçtığı Meksika’dan “ulusal diyalog”, yani emperyalizm ve onun ulusal işbirlikçileri ile yerel oligarşi arasında bir pazarlık çağrısında bulundu. Darbeye direnmeyen Morales, artık kendisini “eski başkan” olarak gördüğünü, geri döndüğünde kendi memleketinde bir restoran açmayı planladığını, aday olmaya niyeti olmadığını ve tek arzusunun “ülkede barışın sağlanması” olduğunu söyledi.

MAS’ın tabanı olan koka çiftçileri ve halk kesimleri Añez yönetimine karşı işgal ve diğer yöntemlerle direnirlerken, önderlikleri ise Kilise ve AB gibi gerici kurumların arabulucuğunda emperyalizm ve onun ulusal işbirlikçileriyle bir anlaşma sağlamaya çalıştılar. COB önderliği de benzer biçimde seferberlikleri desteklemeyerek, kitle hareketine bir kez daha ihanet etti. Bizzat Çokuluslu Yasama Meclisi (ALP) Başkanı Monica Eva Copa, MAS’ın, seçimlerin düzenlenmesi için gerekirse zaman kazanacağını söyleyerek kitle hareketine olan büyük ihanetini itiraf etti. Nitekim Añez’in temsil ettiği sağcı güçler ile MAS arasında bir anlaşmaya varıldı ve kabul edilen yasayla, yeni seçimlerin düzenlenmesi için bir kurulun görevlendirilmesi ve Morales’in yeniden aday olmaması sağlandı. Böylece ülkenin kaynaklarını emperyalizm ve ulusal sermaye sınıfıyla beraber talan ederek ülke emekçilerini sefalet koşullarına sürükleyen Morales’in MAS’ı, oluşturulmak istenen yeni düzende kendine bir yer edinme yolunda bir adım atmış oldu.

İşte bu yüzden MAS’ın ve Morales’in politikalarına aldırış etmeden en başından beri gerici, sağcı Añez hükümetine karşı mücadele etmenin yollarını arayan emekçiler, gençler, köylüler ve halk kesimlerinin seferberliklerine dayanmak her zamankinden daha önemli. Añez’in baskıcı hükümetiyle her türlü anlaşma ve pazarlık reddedilmelidir. Dördüncü Enternasyonal geleneğine bağlı İşçilerin Uluslararası Birliği’nin Bolivya seksiyonu Emekçilerin Devrimci Alternatifi’nin (ARPT) belirttiği gibi, sağcı ve gerici bir iktidarın yerleştirilmesi girişimini başarısızlığa uğratmak amacıyla seferber olmak ve “şehir ve kırlardan, emekçi halk kökenli örgütlerin temsilcileri, gençler ve yerli halklarla birlikte ülkenin geleceğine karar vermek; temiz, özgür ve kısıtlamasız gerçek bir seçimin yapılmasını güvence altına almak için bir halk meclisi” oluşturmak gerekiyor. Dış borçların ödenmemesi, maden ve hidrokarbon işletmelerinin kamulaştırılması için mücadele etmek kaçınılmaz. Bolivya’da kitlelerin önündeki yol, gerici sağ ve orduyla pazarlığın yolu değil, örgütlü mücadelenin yoludur.

Yorumlar kapalıdır.