Manisa’da salgının seyri: Vestel, ABC Mobilya ve emekçilerin sözleri
Ben Manisa’da yaşayan bir işçiyim. Bugün (20.08.2020) işe gitmeden önce biraz erken kalkıp yakınındaki işçi duraklarına çıktım. Önce Vestel işçileriyle konuştum. Öncesindeki kötü durumdan sonra, ateş ölçme işleminin hızlandığını söylediler. Eskiden revire giden işçileri üretime geri döndürmek için çaba sarf ederlerken şimdi işyeri hekimlerinin daha esnek davrandığını söylediler. Fabrikada korkunun giderek azalmaya, normalleşmeye başladıklarını anlattılar. Vestel’in özellikle Hinh End fabrikasında virüs çok yoğundu. İşçi kardeşlerimiz orada yapılan antikor testinin, yayılma hızının önüne geçtiğine inanıyorlar.
Ben de bekleyen işçilerle konuşurken böyle bir dönemde hükümetin de patronun da aynı cepheden saldırdığını anlatmaya çalıştım. Çözüm basitti, ama onlar 10 gün üretime ara verip 10 günlük ücretimizi ödeyemediler. Bunun yerine bunca zahmeti tercih ettiler. Hastalanan, ölenler ise cabası. İşçi kardeşlerimize yasam tehlikemiz varsa 10 kişi bile olsa birleşip işyeri hekimine, iş sağlığı ve güvenliği uzmanına baskı kurmak gerektiğini bir kez daha anlattım. Eğer sorunumuzu fabrikada çözemiyorsak sosyal medya birlikteliğinin bile ne kadar etki ettiğini, çalışma şartlarını iyileştirebildiğini anlattım.
Benim yaptığım bu konuşmayı 30 kadar işçi dinledi. Bu sırada bir işçi, “Böyle sorunlarda 15 tane yürekli insan bir araya gelip gazetecileri çağırsa tüm ülkede ses getireceğini gördük. Asgari ücretten başka kaybetmek neyimiz kaldı?” dedi.
Sonrasında şu anda salgının oldukça kötü seyrettiğini duyduğumuz ABC Mobilya’nın işçi servis durağına gittim. Maalesef ki birkaç kişide daha virüs çıkmış. Burada da antikor testi yapılacaktı ancak yapılmamış. Bu fabrikanın patronu bizi yine şaşırtmadı. Buradaki işçilerden biri bana şunu söyledi: “Test yapılırsa en az 30 kişide daha pozitif çıkar. Biz de biliyoruz ‘ölmek istemiyoruz demeyi’ ama patron izne çıkardı mı kuruş ödemiyor. E, devlet de ödemiyor. Hastaneler rapor vermiyor ki evde istirahat edelim. Test pozitif çıkan adamı da zaten eve gönderiyorlar. O zaman bizim hastaneye gitmemize ne gerek var? Biz zaten maaşla değil fazla mesai ile geçiniyoruz. Kimseye para yetmiyor. Pazar en kötü 250 lira oldu.”
Vestel’de bir nebze olsun düzelen koşulları ve ABC Mobilya’daki işçi kardeşimizin yakarışını aklımıza kazıyalım. Abartıdan kaçınarak işçilere doğru haber vermek bugün her zamankinden daha önemli. İşçilerin de güçlü bir tepki verebilmeleri için onlara güvenilir alternatifler sunmalıyız. Vestel’i biraz olsun düzelttiysek Manisa’yı da Türkiye’yi de düzeltebiliriz. Yapılan birkaç sosyal medya kampanyası işçilerin hayatını kurtarabildi. Şimdi bir de sendikalarla, emek örgütleriyle birlikte mücadeleye girişsek, bir eylem planı etrafında kaynakları işçi emekçiler için sarf edilmesini istesek daha fazla iyi haber almamız ve insanca koşullarda yaşamamız işten değil.
Yorumlar kapalıdır.