Patronların yeni silahı: Kod-29

Yaklaşık bir yıldır devam eden pandemiden en çok etkilenen kesimlerin başını işçiler çekiyor. Pandemi bahanesiyle kimi yerlerde fazla çalışmanın önü açıldı, kimi yerlerde ücretsiz izin uygulanarak işçiler sefalet ücretlerine mahkûm bırakıldı.

Sözde işten çıkarma yasağına rağmen binlerce işçi tazminatsız işten atıldı. Son dönemde patronların en çok kullandığı yöntem ise Kod-29 ile işten çıkarma oldu.

SGK’da her bir kod bir fesih nedenini ifade ediyor. Kod-29’un karşılığı ise patronların işçileri “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri” nedeniyle işten çıkarması anlamına geliyor. Bu kodla işten çıkarılan işçi, kıdem ve ihbar tazminatı alamamanın yanında, işsizlik ödeneği de alamamakta. Bunun yanı sıra fişlenerek başka yerde iş bulması zorlaşıyor.

Patronların bunu bir silah olarak kullandıklarını görüyoruz. Özellikle sendikal mücadele yürütülen işyerlerinde sıklıkla uygulanarak sendikal örgütlenmeye karşı patronların yöntemi haline getirildi.

Birleşik Metal-İş’in faaliyet yürüttüğü Ekmekçioğulları fabrikasında bu kod ile işten çıkarmalar yaşandı. Yine PTT-SEN’in örgütlenme çalışması yaptığı PTT’de bu kodla işten çıkış yapıldı. Tek Gıda-İş’in örgütlendiği Döhler fabrikasında patron bu kodu kullanarak pek çok işçiyi işten çıkardı. Ama daha sonra, sendika ve işçilerin mücadelesi sonucu geri adım atarak, kodun yanlışlıkla uygulandığını söylemek zorunda kaldı.

Ekmekçioğulları, PTT ve birçok başka işyerinde Kod-29’a karşı mücadeleler sürüyor. SGK işten çıkarmalarda kullanılan kodları kamuoyu ile paylaşmamakta. Bu yüzden Kod-29 ile işten çıkarılan işçi sayısının kesin olarak ne kadar olduğunu bilemiyoruz, ama patronların toplu ve tekil işten çıkarmalarda bu kodu sıklıkla kullandığını işçilerin yürüttüğü mücadelelerden görmekteyiz.

Patronların bu hukuksuz ve rasgele uyguladıkları Kod-29 saldırısına karşı mücadeleleri büyüterek, bu kodun kullanımının durdurulması, mücadele hattımızın önemli bir talebi olarak önümüzde durmaktadır. Bu kod ile işten çıkarılan işçilerin iş bulmakta zorlanmaları, özellikle kadın işçilerin “ahlak” maddesine maruz kalarak iki kat zarar görmeleri bu maddenin insanlık dışı bir uygulama olduğunu, kullanımına karşı önemli mücadeleler vermemiz gerektiğini göstermektedir.

Pandemi koşullarında patronların saldırısı yoğunlaşırken, buna karşı mücadelelerimiz artmakta. Kod-29’a, ücretsiz izin dayatmasına, toplu işten çıkarmalara, sendikal örgütlenmeye yapılan baskılara karşı, birbirinden yalıtık gibi duran mücadelelerimizi insan onuruna yaraşır bir ücret, güvenceli bir iş gibi talepler etrafında birleştirmeliyiz. Bu talep ve eksen üzerinden kurulacak hat, mücadelelerimize yol gösterici olacaktır.

Yorumlar kapalıdır.