Metalde toplu sözleşme görüşmeleri başladı

2021-2023 yılları arasını kapsayacak MESS ve Türk Metal, BMİS, Özçelik-İş arasında TİS görüşmeleri başladı. 26 Ekim’de sendikalar ve MESS arasında ikinci görüşme gerçekleşti.

Türkiye ekonomisinin ana kollarından metal sektörünü kapsayan ve özel sektörde en büyük toplu iş sözleşmesi olan MESS ile sendikalar arasındaki TİS görüşmeleri 127 bin işçiyi ilgilendiriyor. 179 patronun birleştiği MESS ile Türk Metal, Birleşik Metal-İş ve Özçelik-İş sendikalarının arasında gerçekleşen görüşmeler belli başlı maddelerde anlaşma sağlanamadığı için devam ediyor.

Sendikaların sundukları taslaklarda Türk Metal ilk altı ay için yüzde 29, geri kalan ikinci ve dördüncü altı ayda enflasyon ve üçüncü altı ayda enflasyon +1 TL; Özçelik-İş, ilk alt ay yüzde 31, geri kalan altıncı aylarda ise enflasyon +1 TL; Birleşik Metal ise ilk altı ay yüzde 30,89, ikinci altı ay enflasyon +3 puan, üçüncüde enflasyon +4 puan ve son olarak enflasyon +3 puan zam talebinde bulundu. Tüm bu taleplerin yanında sosyal haklara dair iyileştirmeler her sendikanın taslaklarında yer aldı.

İstenen zam oranları doğrudan kabul edilse bile, Türk-İş’in açıkladığı eylül ayı yoksulluk sınırının 9.931,59 TL olduğu göz önüne alınırsa, işçilerin çok büyük çoğunluğu yoksulluk sınırının altında ücretlerle çalışmak zorunda kalacak. Sendikalar her ne kadar asgari ücret ve toplu sözleşme döneminde coşkulu konuşmalar yapsalar da mevcut talepler ile MESS’in eli kolaylaşmış gözüküyor; geçmiş dönemlerde MESS sözleşmeleri sendikaların taleplerinin oldukça altında oranlarla imzalandı.

Enflasyon Araştırma Grubu’nun eylül ayı raporu gerçek enflasyonun yüzde 44,7 olduğunu gösteriyor. Yani MESS bu teklifleri yüzde 20 küsur bantlarına çekmeksizin yüzde 30 civarındaki ilk teklifleri dahi kabul etse, birkaç ay içinde zamlar un ufak olacak.

İçinde yaşadığımız ekonomik kriz ve hükümetin ekonomi politikası işçi ve emekçilerin alım gücünü her gün daha da düşürerek onları yoksulluğa mahkûm ederken, MESS için yüzde 500’ler gibi oranlarla kâr elde etmelerine olanak tanıdı. Borsa İstanbul’da işlem gören demir çelik şirketleri, 2021’in ilk çeyreğinde kârlarını yüzde 1158 artırdı. Aynı dönemde otomotiv şirketlerinin kâr artışı yüzde 173 oldu. MESS’te olan Ford’unki ise yüzde 114. MESS bu kârlılığı korumak ve artırmak için 3 yıllık sözleşme önerse de şimdilik sendikalar bunu kabul etmeyecek gibi görünüyor.

Aslında grup toplu iş sözleşmeleri ve uzun dönemli sözleşmeler işçi ve emekçilerin ileriye dönük hak kayıpları yaşamasına ve tek bir patron örgütüne karşı birçok işyerindeki özel koşulları geri plana atmasına sebep olmakta.

Pazarlığın sonunda işçi ve emekçilerin onurlu bir yaşam sürmelerine yetecek ücretler alınamayacağı çok açık. Bugün alınabilecek bir rekor zam bile kısa süre içinde hayat pahalılığı karşısında eriyecek. Hem MESS ile yapılan sözleşmede hem de diğer tüm sözleşmelerde bu gerçeği unutmadan hareket etmek ve bu soruna bir çözüm bulmak gerekiyor. Koşullar, işçi ve emekçileri gün be gün daha da yoksullaştırıyor. Şu an tartışılması gereken, sözleşmelerde uzun dönemler arasında belirli zamları belirlemek yerine hayat pahalılığına karşı kendimizi nasıl savunacağımız olmalı. Ücretlerin düzenli olarak enflasyona oranla artması bunun için bir başlangıç olabilir.

Son olarak, hatırlayacak olursak BMİS başkanı Adnan Serdaroğlu, BMİS üyesi işçilerin en az yüzde 20’sinin Covid-19 olduğunu açıklamıştı. Dolayısıyla, yeni dönem sözleşmelerde pandemi nedeniyle işçi sağlığı ve güvenliği için özel önlemlerin alınmasının dayatılması gündeme getirilmelidir.

Yorumlar kapalıdır.