Yemeksepeti işçisi ile söyleşi: “Örgütlülüğün güçlenmesine önem vermemiz gerekiyor”

Merhaba, öncelikle seni biraz tanıyabilir miyiz? Yemeksepeti’nde kaç yıldır kuryelik yapıyorsun?

Yaklaşık üç senedir çalışmaktayım, Yemeksepeti’nde birçok farklı depoda çalıştım.

Yeni yıl ücret zamlarından sonra Yemeksepeti işçileri arasında bir eylemlilik süreci baş gösterdi. Bu süreci nasıl değerlendiriyorsun? Sence işçilerin ileri sürdükleri 4 talebi kazanmalarının en faydalı yolları hangileri?

Aslında bu sürecin patlamasının ardında birçok neden yatıyor. Yemeksepeti Banabi 2019’da kurulduğunda başlangıçta makul koşullar vardı; hatta bugün talep ettiğimiz maaşın bir yönüyle üstünde maaş alıyorduk. Fakat bu koşullar 2020’de hiç zam yapılmamasıyla ortadan kalkmaya başladı. 2021’de de çok az bir zam yapıldı. Ve bu yıl zam aldatmacasıyla sefalet ücretini önümüze çıkardılar. Tabii biz Yemeksepeti işçileri, maaşlarımızı asgari ücrete sabitleyeceklerini aklımızın ucundan dahi geçirmedik. Biz zaten yöneticiler tarafından baskı ve mobbinge maruz kalıyor, performans sistemi dayatması gibi bir takım sorunlar yaşıyorduk. “Hastalanınca” primlerimizi yüzde 50 kesmeleri, yüzde 100 üzerinden aylık performans tablosu gösterip, rekabet yaratıp baskı kurmaları derken, bizden yeterince çok şey isteniyordu zaten; üzerine bir de “maaşlarımızı” sefalete çekmeleri biz Yemeksepeti işçilerini harekete geçirdi.

Trendyol Ekspres işçilerinin fitili ateşlemesi, çığ gibi büyüyen kurye eylemlerinde önemli rol oynayarak kazanıma imza atmaları bizi tetikledi ve işçi eylemlerinden etkilenerek ve eylemlerde yıldızlaşarak yerimizi aldık. Taleplerimizi ortaya koyduk ve taleplerimizi kazanmanın yolunun ayaklanmadan, protesto, konvoy, iş yavaşlatma vb. mücadele ve örgütlenmeden geçtiğini bildik.

İleri sürülen talepleri kazanmak, önümüzdeki sorunlara müdahale edebilmek için komitelerimizi inşa etmemiz gerekiyor diye düşünüyorum. Yemeksepeti bu süreçte müthiş bir şekilde köşeye sıkıştı, krizi derinleştirmek gerekiyor. Süreci zorlayabildiğimiz kadar götürüp eylemleri anlamlandırmak, sonuç alıcı hamleler yapmak gerektiğini düşünüyorum. Burada çok yoğun bir süreç yaşadık, neticede bir ayı geçti mücadelemiz. İş yavaşlatma eylemine devam etmek, arkadaşlarımızı bu işe dahil etmek, daha geniş yığınları katabilmek için çaba göstermeliyiz. Öte yandan, sendikal mücadeleyi canlı tutup olası gelişmelere, işverenin itirazlarına da hazırlıklı olmalıyız. Yeni süreçlere hazırlıklı, örgütlü ve komitelerin inşasını tamamlamış olarak girmemiz gerekiyor. Ekonomik kriz derinleştikçe biz Yemeksepeti işçileri ve esnaf kurye işçi arkadaşlarımızın sorunları beraberinde derinleşecektir. Ortak ve örgütlü hareket ederek, mücadeleyi ileri taşıyarak sorunlarımızın çözülebileceğine inanıyorum.

Bugün itibarıyla Yemeksepeti işçisinin en büyük sorunları ve karşılaştığı zorluklar neler? Bu sorunlar ve zorluklar nasıl aşılabilir?

Yemeksepeti işçisinin önünde sefalet ücretiyle gelen belirsizlik, iç örgütlülüğün zayıflığı, dağınıklığı hakim. Yemeksepeti işçisi, bu zorlukları ancak mücadelede kararlı, istikrarlı olursa aşabilir. Mücadelenin uzun vadede sürmesi gerektiğinin ve ancak öyle sonuç alacağının bilincine varması gerekiyor. Dağınıklığın giderilmesi, birleşik bir mücadelenin yolunun açılması gerekiyor. Yemeksepeti işçisinin, dağınıklığa karşı örgütlülüğünün güçlenmesine önem vermesi gerekiyor. “Neler yapabiliriz” sorusu üzerinde durması, yeni çıkışlar yaratma çabası içinde olması gerekiyor.

TÜMTİS Yemeksepeti’nde yetkiyi almış durumda, ancak bu yetkiye patron itiraz etti ve mahkeme süreci devam ediyor. Sendikal örgütlenme hangi yöntemlerle ilerliyor? TÜMTİS’in izlediği yol nedir?

Yemeksepeti işçilerinin önünde somut kazanım açısından TÜMTİS’in yetki aldığı bir başarı duruyor. Yemeksepeti hileyle işkolu değişikliğine giderek bu yetkiye itiraz etti, sendika ve işçi düşmanlığı yaptı, yapmaya da devam ediyor. Biz işçilerin sendikal somut başarının dayanaklarını güçlendirmek için yetkili sendikamız TÜMTİS’te örgütlenmemiz gerekiyor.

İşkolu her ne kadar hileyle değişse de sendikal mücadeleyi daha güçlü hale getirmeye, yakalanan başarının üstüne birer tuğla koyarak mücadeleyi ileri taşımaya çalışmalıyız. İleride yargı sürecinin lehimize döneceğini biliyoruz; o nedenle bu sürece hazırlıklı olmayı, sendikal gücümüzün daha da artmasını hedefliyoruz.

İşçiler, kendilerini sürekli direnişe davet eden dayatmacı çağrılardan sonra moral bozukluğu veya fiziksel yorgunluk yaşadılar mı? Eğer yaşadılarsa, sence bunlar nasıl aşılabilir?

Yeni yılda işçiler eylemler sonucunda kazanımlar elde edildiğini görünce umut ışığı gördüler. Yemeksepeti işçileri yaşanan eylemlerden etkilendi, hak gasplarının senelerce devam etmesini ve sefalet ücretini kabul etmeyerek depo önlerinde, genel merkezin önünde, konvoylarla taleplerini haykırdılar. Ancak bu eylemlere katılıma dair iyi bir öngörü ve değerlendirme yapılamadı. Direnişte işçilerin iradesini öne çekmek hedeflenmedi. Onun yerine dayatmacı, “bugün yarın bitecek” söylemleriyle, sendika grupçuluğu yapıp beraber, birleşik bir mücadele sağlayamayınca işçilerin iradesinde kırılma yaşandı. Sürekli sendikal grupçuluk ve iftiralar öne çıktı. İşçilerin sorunlarının karşısında sürekli dayatmacı tutum takınanlar fiziki yorgunluğu düşünmek bir yana dursun, süreci işçilerin sorunlarına yanıt olmaktan çok sendikal şova dönüştürmeye çalıştılar. Bu yolla sonuç almak beklenip eylemler uzarken direniş de bir yönüyle bu sorunlar etrafında dar alana sürüklenerek kısırlaştırıldı. İşçilerde yorgunluk, umutsuzluk, moral kırıklığı gelişmesine neden oldu. İşçiler arasında iş yavaşlatmadaki pratik eylem de iyi örgütlenip geniş yığınları katmada yeterince başarı sağlanamadı. Her şeye rağmen tüm bunlar elbette aşılır. Neticede taleplerimiz yerine getirilmedi. İşçiler bu durumdan rahatsızlar ve insanca yaşam istiyorlar. Bu süreç yeniden örgütlenebilir. İşçiler taleplerinin arkasında durmaya devam ediyorlar. Moral motivasyonu yüksek tutup yeniden kararlılık sağlandığında işçiler kurulan komiteleri güçlendirerek yeni eylemlere; dayatmacı tutumlarını sürdürenlerden uzak durarak, kendi iç örgütlülüklerini geliştirerek daha güçlü, daha coşkulu eylemlere imza atabilirler.

Son olarak eklemek istediğin bir şey var mı?

Eylemlerimizin kalıcı sonuçlar elde edebilmesi için sendikal alanda örgütlenilmesi ve bölgesel ya da tekil eylemlerin ortak bir paydada buluşması gerekiyor.

Zaman ayırdığın için teşekkür ederiz. Mücadelenizin yanındayız!

Yorumlar kapalıdır.