Göçmen düşmanlığına karşı basın açıklaması: “Irkçılık Öldürür, Dayanışma Yaşatır”

Tırmandırılan göçmen düşmanlığına ve ırkçılığa karşı Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi’nin çağrısıyla 18 Haziran cumartesi günü Kadıköy Süreyya Operası önünde basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasına destek veren kişi ve kurumlar, “Irkçılık öldürür, dayanışma yaşatır” pankartı arkasında bir araya geldi. 20 Haziran Dünya Mülteci Günü vesilesiyle gerçekleşen basın açıklamasında “Sınırsız, sınıfsız, sömürüsüz özgür bir dünya” vurgusu öne çıktı ve Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi’nin mülteci hakları ve ırkçılık karşısında somut talepleri aktarıldı.

Basın açıklamasından:

“…Birlikte eşit bir yaşamın inşası, sermaye için bir maliyet olarak görüldüğünden, rejiminse çıkarlarıyla bağdaşmadığından, oluşan toplumsal sorunların ve krizlerin faturasını, iyice güvencesizleşen göçmenler ve işçi sınıfı göğüslemek durumunda kalmaktadır.

İktidar yaygınlaşmasına göz yumduğu göçmen karşıtlığı, işsizlik ya da enflasyon gibi sorunların göçmenlere fatura edilmesini sağlayarak, işçileri yerli ve göçmen diye bölerek sermayenin de onun siyasal sözcülerinin de ekmeğine yağ sürüyor. Türkiye’de muazzam bir yoksullaşmaya neden olan krize karşı emekçilerin tepkileri, göçmen karşıtlığı ile saptırılmaya, yozlaştırılmaya çalışılıyor. Göçmen karşıtlığı emekçi düşmanlığının kamufle edilmiş bir biçimi olarak işlev görüyor.

Özellikle son dönemde artan, göçmenlere karşı ırkçı saldırılar ve cinayetler karşısında iktidar gerekli tedbirleri almamakta, yaptırımları uygulamamaktadır. Diğer sistem partileri ise yaklaşan seçimlerin de etkisiyle göçmenleri araçsallaştırarak ırkçılığın yayılmasına hizmet etmekte ve bu anlamda yaşanan ırkçı saldırıları da teşvik etmektedirler.

Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi olarak bu durumu kabul etmiyoruz. Bu basın açıklaması vesilesiyle, birlikte eşit bir yaşamı olanaklı kılacak ve bunun için birlikte mücadelenin zemini olabilecek somut taleplerimizi kamuoyuna duyuruyoruz.

  • AB ile yapılan Geri Kabul Anlaşması iptal edilmelidir. Göçmenlerin hayatları, devletler arasında pazarlık konusu edilmemelidir.
  • Türkiye, BM Cenevre Sözleşmesine koyduğu coğrafi çekinceyi kaldırmalı ve mültecilik statüsünü tanımalıdır. 
  • Göçmenler için serbest dolaşım hakkı tanınmalıdır. İktidar tarafından belirlenen illerin göçmenlerin kaydına; ilçelerin ve mahallelerin yerleşime kapatılmasını kabul etmiyoruz. Göçmenlerin il ve ilçeler arasında seyahat ve ikamet özgürlükleri derhal tanınmalıdır.
  • Göçmenlerin eğitim, sağlık, adalete erişim, güvenceli çalışma, barınma gibi en temel insani hakları devlet güvencesiyle temin edilmeli; ifade ve gösteri özgürlükleri tanınmalıdır.
  • Göçmenlere yönelik haksız gözaltı ve sınır dışı uygulamalarına son verilmelidir.
  • Göçmenlerin ucuz iş gücü muamelesi görmesinin engellenmesi için göçmen emekçilerin tüm sosyal ve ekonomik hakları tanınmalı ve böylece sermayenin elini kuvvetlendirerek işçi sınıfını bölen yerli-göçmen işçi ayrımı geçersizleştirilmelidir.
  • Sendikalar, göçmen emeğine dönük istismarlar için inisiyatif alarak, örgütlü işçi sınıfı ile güvencesizleştirilmek istenen göçmen emeğinin buluşmasını ve birlikte mücadele etmesini sağlamalıdır.   
  • Geri gönderme merkezleri acilen kapatılmalı ve bu tesisler göçmenler yararına birer sığınağa dönüştürülmelidir. Şehirleri göçmenler için bir çeşit kampa dönüştüren uydu kent uygulamasına son verilmelidir.
  • Göçmen kadın ve LGBTİ+’ların da kazanılmış haklarının gasp edilmesine neden olan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı geri alınmalıdır. Erkek şiddetini bir zulüm çeşidi olarak görüp iltica nedeni olarak kabul eden İstanbul Sözleşmesi uygulanmalıdır.
  • Kadınlara yönelik şiddetin göçmenlikten dolayı değil erkek egemenliğinden kaynaklandığı görülmelidir ve erkek şiddetinin ırkçılığa meşruiyet zemini yapılmasının önüne geçilmelidir.
  • Medyadaki söylemler ve siyasilerin beyanlarındaki ırkçı nefret dilinin önlenmesi için kamu otoritesi müdahalede bulunmalıdır.
  • Göçmen nefretine yönelik tavrı olan, ırkçılığa karşı çıkan bütün örgütler el birliği etmelidir.”

Yorumlar kapalıdır.