HMS Makina’da greve çıkmadan anlaşmaya varıldı

Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan HMS Makina’da Ekim 2023’te Birleşik Metal-İş (BMİS) ile patron arasında başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri greve çıkılmasına saatler kala anlaşmaya sonuçlandı. Patronun uzlaşmaz tutumu sonucunda Nisan ayında grev oylamasına gidilmiş ve işçiler büyük çoğunlukla greve ‘Evet’ demişti.

Grevin örgütlenme sürecinde işçilerin, ortalama ücretin 30 bin liranın altına düşmemesi ve sözleşmenin iki yılda bir yapılması talepleri öne çıkıyordu. Kararlaştırılan grev gününe yaklaştıkça savunma sanayinde kullanılan parçaların üretilmesi ve iş durdurulmasının olumsuz etkileri bahane edilerek Çalışma Bakanlığı arabuluculuk rolü üstlendi. TİS görüşmelerine sendika ve işveren tarafı dışında İŞKUR başkanı da katıldı. Ancak işçiler, temsilcilerle yaptıkları toplantılarda taslaktaki taleplerin kabul edilmediği takdirde kesinlikle greve çıkma kararlığında olduğunu ortaya koydu.

Ekim ayında hazırlanan TİS taslağında saat ücretine seyyanen 35 TL, yıllık kıdeme göre saat ücretlerinin 3 TL artırılması talep ediliyordu. TİS’in uzaması ve yüksek enflasyon nedenleriyle başlangıçtaki talepler zaten oldukça mütevazı kalmaya başlamıştı. Buna rağmen, işveren son haftaya dek uzlaşmaz tutumundan vazgeçmedi.

İşçilerin kararlı tutumu sonucunda tekliflerini artırmaya başlayan patron ve sendika yönetimi arasındaki pazarlık son hafta hız kazandı. Patronun sunduğu son teklif, saat ücretlerine seyyanen 30 TL ve 2 TL kıdem zammı biçiminde oldu. Sendika yönetiminin işçilerin oyuna sunmadan gece vakti bu teklifi kabul etmesiyle TİS imzalandı.

Sözleşme işçilerin beklentilerinin altında

Yaklaşık 12 yıldır BMİS’in yetkili olduğu HMS Makine’da bu sözleşmeye kadar çıplak ücretler asgari ücret düzeyindeydi ve sözleşmeler 3 yıllıktı. Bu vahim tablo karşısında, işçilerin bu süreçteki kararlı, örgütlü tutumu çeşitli kazanımlar getirdi. Sözleşme 2 yıllık olarak imzalandı, sosyal haklar %120 oranında artırıldı ve hafta içi fazla mesailer %60’tan %65’e yükseldi.

Bununla birlikte ücret zamları işçilerin beklentisinin çok altında kaldı. Bir kez daha, bölgede Türk Metal’in örgütlü olduğu fabrikaların gerisinde bir sözleşmenin altına imza atıldı. Ortalama ücret ikramiyelerle beraber 27-28 bin TL seviyesine geldi. Çok yüksek kârlılıkla çalışan ve ağır çalışma koşullarının olduğu bir fabrika için bu düzey oldukça düşük. Yeni başlayan işçilerin ücretleri ise 20 bin TL düzeyinde. Dolayısıyla, işçilerin fazla mesaiye kalmadan geçinebilmesi mümkün değil.

İşçilerin beklentisi, enflasyon karşısında zaten erimiş olan taslakta geri adım atılmadan taleplerin işverene kabul ettirilmesiydi. Bu doğrultuda işçiler greve çıkmaya da hazırdı. Sendika temsilcileri de fabrikanın içinde, önünde yapılan toplantılarda talepler alınana kadar direnişe devam edeceklerine namus sözü veriyorlardı. Bu nedenle, TİS sonucu, birtakım kazanımlara rağmen hayal kırıklığına ve sendikaya güvensizliğe neden oldu.

Sendikal demokrasinin “unutulan” ilkeleri

Bu sonucun arkasında ise, her şeyden önce sendikal demokrasinin temel ilkelerinin uygulanmıyor olması geliyor. İşyerindeki işçi temsilcileri seçimle değil sendikanın atamasıyla belirleniyor. Bu temsilciler işyerindeki öncülerden değil “sendikaya ve işverene sorun çıkarmayacak” kişiler arasından belirleniyor. Öyle ki, bir işyeri temsilcisi işyerinde atılan bir işçinin davasında patron lehine şahitlik yapacak kadar geri bir bilinci temsil ediyor.

12 yıllık sendikal varlığa rağmen, son TİS’e kadar herhangi bir sendikasız işyerinden farkın olmadığı HMS Makina’da sağlanan kısmi kazanımlar işçilerin tabandan ördüğü basınç ve örgütlenme sayesinde gerçekleşti. İşçilerin bu tutumu, sendika yönetimini grev kararı aldırmaya zorladı.

Bununla birlikte, sendika yönetimi TİS döneminde işçilerle birkaç toplantı örgütlemek dışında hiçbir faaliyette bulunmadı. İşçilere temel sendikal eğitim verilmesi, TİS ve grev komitelerinin seçilmesi, grev fonunun oluşturulması, patrona basınç oluşturmak adına bir eylem planının oluşturulması gibi en temel sendikal görevler yerine getirilmedi. Greve saatler kala TİS imzalanırken de işçinin fikri sorulmadı, yalnızca whatsapp gruplarından bilgilendirme mesajı geçildi.

HMS Makine’daki TİS süreci işçilerin iradesini hiçe sayan sendika yönetimleriyle gerçek kazanımlar sağlanamayacağını bir kez daha ortaya koyuyor. TİS’in ardından fabrikadaki öncü işçiler, bir sonraki TİS’e kadar işyeri komitelerinin kurulması, işyeri temsilcilerinin seçimle belirlenmesi gibi işçi demokrasisi ilkelerini hayata geçirmek için mücadeleye devam edeceklerini belirtiyorlar.

Yorumlar kapalıdır.