Arjantin Seçimleri: Sol Cephe Krize Devrimci Bir Yanıt Sunuyor!

Arjantin’de 2011 sonunda tamamlanacak iki basamaklı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 14 Ağustos tarihinde gerçekleştirilen ilk turu, devrimci Troçkist akımların başını çektiği Sol Cephe’nin (Frente de Izquierda y de los Trabajadores / Solun ve Emekçilerin Cephesi) umut verici başarısıyla taçlandı. Ülke genelinde 500 binin üzerinde (yüzde 2,48) oy toplayan Cephe, sadece yüzde 1,5’luk seçim barajını aşmakla kalmadı, aynı zamanda ikinci tur seçimlerinde işçi emekçi yığınların politik referansı olmak gibi önemli bir görevi üstlendi.

14 Nisan 2011 tarihinde kurulan Cephe, temelde Dördüncü Enternasyonal geleneklerinden CRFİ seksiyonu PO (İşçi Partisi) ve Nahuel Moreno geleneğinin takipçisi Izquierda Socialista (Sosyalist Sol), PTS (İşçilerin Sosyalist Partisi), PSTU (Birleşik Sosyalist İşçi Partisi) gibi bir dizi devrimci güçten oluşmakta.

Sol Cephe’nin başarısını üç temel faktörden ötürü özellikle önemsemek gerekiyor. İlki, Cephe’nin, ülkede son iki yıl boyunca yükselen kitle seferberliklerinin, ağır sanayi, demiryolları işçileri, parasız eğitim hakkı mücadelesi veren öğretmen ve öğrenciler, işsiz emekçiler hareketi gibi mücadeleci kesimlerin önderlerini seçim listelerine yerleştirmesi ve bizzat bu kesimlerin yoğunlaştığı başkent Buenos Aires, Cordoba, Santa Cruz gibi kentlerde ulaşılan hayranlık verici oy oranları.

İkincisi, bu başarının, Cumhurbaşkanı Kirchner’in ülkeyi ABD tarzı iki parti diktatoryasına (Radikal Parti ve Peronistlerden müteşekkil) hapsetme girişiminin ürünü olan yeni seçim yasasına karşın elde edilmiş olması.

Üçüncü ve can alıcı nokta ise dünya düzeyinde yaşanan büyük ekonomik kriz süreciyle beraber Ortadoğu’dan Afrika’ya ve Latin Amerika’dan Avrupa’ya sıçrayan seferberlikler dizgesinin en can alıcı sorunlarından ikisine; birleşik mücadele imkanı ve program sorununa berrak bir örnek teşkil etmesi.

Bu yeni evrenin seyrini büyük oranda, yüksek işsizliğin, ev kayıplarının, iş haklarındaki kısıtlamaların ve emekçilerin çoğunluğunun yaşam standartlarında yaşanan belirgin düşüşlerin, artmakta olan sosyal ve kişisel bedellerin kim tarafından ödeneceği sorunu belirleyecek.

Christina Kirchner yönetiminin özelleştirme saldırılarına dayalı politikaları, başta petrol ürünleri, soya, maden ve elektrik olmak üzere ülkenin ulusal kaynaklarının çok uluslu şirketlerce yağmalanmasını beraberinde getirmiş durumda. Öte yandan izlenen enflasyonist politikalar yeni kriz koşullarında önüne geçilmez bir biçimde işçi sınıfı ve halk yığınlarının yoksullaşmasına yol açmakta. Dış borçları tıkır tıkır ödemekte olan Kirchner hükümeti, giderek derinleşen borç yükünü egemen sınıflar ve emperyalizmin lehine, emekçi yığınların üzerine yıkmanın temel garantisi konumunu üstleniyor.

Arjantin işçi sınıfı içinde uzun yıllara dayalı bir gelenek yaratmış devrimci Troçkist partilerce oluşturulmuş Solun ve Emekçilerin Cephesi aslına bakılırsa, Şili’de öğrencilerin parasız eğitim talebiyle başlattıkları eylemliliklerin işçi sınıfının tüm sektörlerince sahiplenilerek ulusal ölçekte belirleyici bir seferberlik dalgası yaratmış olması süreciyle paralel özellikler taşımakta. Her iki süreç de uzun yıllardır reformist aygıtlarca burjuva emperyalist çözümlerin hegemonyasına terk edilmiş işçi sınıfının ve yoksul yığınların bağımsız bir güç olarak sahneye çıkışının, ekonomik yıkıma karşı mücadele ve taleplerin sistematikleştirilerek birleştirilmesinin örnekleri.

Tüm dünyada yaygınlaşan seferberlikler, Troçkist hareketin öteden beri savunageldiği “Geçiş Programı” anlayışına uygun taleplerin geniş yığınlar nezdinde kabul görmeye başladığını ortaya koyuyor. Bu açıdan Cephe’nin Arjantin genelinde bir politik referansa dönüşmüş olması nedensiz değil.

Solun ve Emekçilerin Cephesi ekenomik yıkımın ezip geçmekte olduğu tüm kesimlere 10 maddede somutlanan bir acil talepler programı sunuyor:

İşçi ailesinin geçimi için yeterli düzeyde bir asgari ücret (5000 peso)!

Ücretlerde eşel mobil (oynak merdiven)!

İşsizliğe karşı çalışma sürelerinin kısaltılması yoluyla işlerin paylaştırılması doğrultusunda mücadele!

Güvencesiz ve esnek çalışmaya son verilmesi!

Dış borcun ödenmemesi!

Banka ve finans kuruluşlarının, petrol sektörünün, madenlerin, telekomünikasyon, doğal kaynaklar ve tarım ürünleri dış ticaretinin tazminatsız kamulaştırılması!

Demiryollarının işçi denetiminde kamulaştırılması!

Başta yakınlarda katledilen Mariano Ferreyra olmak üzere tüm siyasi katliamların sorumlularının yargılanması ve cezalandırılması!

Latin Amerika’nın sosyalizm temelinde birliği!

Arap devrimlerinin savunusu, NATO Libya’dan dışarı, Filistin’e özgürlük!

1 CYorum
  1. […] FIT-U’nun en önemli ayırt edici yönü, hiç şüphesiz, kapitalist sistemin yıkılmasını ve bir işçi-emekçi hükümeti kurulmasını savunan devrimci programı. Kuruluşundan itibaren FIT-U bu ilkeler temelinde kitlelere önerdiği bir acil eylem programı üzerinden mücadele yürütüyor. Örneğin 2011’de FIT-U’nun ortaklaştığı seçim programına bakalım:  […]

Yorumlar kapalıdır.