Kamu emekçileri için kazanım birleşik mücadele ile mümkün!

Yüz binlerce kamu işçisini ilgilendiren toplu iş sözlemesi (TİS) süreci mayıs sonunda başlamış, Türk-İş ve Hak-İş ortak çerçeve protokollerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’e sunmuştu. Temmuz ayı başında bitmesi beklenen kamu TİS süreci hâlâ devam ediyor.

Bu yılki süreç önceki yıllara göre daha dikkat çekici. Zira TİS sürecinden etkilenecek olan kamu işçisi sayısı, taşeron olarak çalışan bazı kamu işçilerinin 696 sayılı KHK ile kadroya geçmesiyle, 200 binden 700 bine çıkmıştı. TİS sürecinde başı çeken talep, ücret artışı. Bir önceki TİS sürecinde kamu emekçileri için 2019’un başından 2020’nin sonuna kadarki altı aylık dönemlerde sırasıyla yüzde 8, yüzde 4, yüzde 3 ve yüzde 3 zam oranında anlaşılmıştı. 2018 sonunda yaşanan ve kötüleşerek devam eden kur krizi neticesinde bu oranlar kamu işçileri için gerçek ücretin düşüşü anlamına gelmiş, alım gücü kayda değer biçimde azalmıştı. Yine bu oranlara karar verilen TİS’in imza töreninde Türk-İş başkanı kapalı sandığı mikrofonun yanında “Uzasa işi karıştıracağız, en azından kapattım böyle” diyerek işçilerin haklarından çok sendika bürokrasisinin ve kendisinin leyhine çalıştığını herkese duyurmuştu.

Geçtiğimiz iki yılın kamu işçileri için maddi zorluklarla geçmesinin ardından mayıs sonunda bakanlığa sunulan çerçeve protokolde en düşük brüt ücretin 4.800 TL’ye yükseltilmesi ve 2021-2022 döneminin ilk altı ayında yüzde 20 zam ve takip eden altı aylık dönemler için enflasyon oranında zammın üzerine yüzde 3 refah payı eklenmesi ve eski işçiler için kıdem zammı talep edilmişti. TİS sürecinin bir diğer önemli konusu ise 696 sayılı KHK ile kadroya geçen emekçilerin KHK gereği zorunlu olarak emekliye ayrılmaları ve tayin haklarının olmaması. Bu sorunun da TİS süreci sonunda giderilmesi hedefleniyor.

Yaklaşık üç buçuk milyon memur, iki milyon memur emeklisi için ise süreç ağustos ayında başlayacak. Önceki senelerdeki tutumunun aksine bu sene Memur-Sen, yetki alamamış sendikalar olan Kamu-Sen ve KESK’e TİS sürecinde birlikte hareket etme çağrısında bulundu. Kamu-Sen ortak talepler belirleme konusunda olumlu yanıt verirken KESK, Memur-Sen başkanı Ali Yalçın’ın çağrısına ilişkin ayrıntılı bir mektup yazdı. KESK’in cevap mektubunda özetle Memur-Sen’in bundan önceki TİS süreçlerinde diğer sendikaları masada istemediği, ilgili yasanın bu yönde değiştirilmesini talep ettiği, beş dönemdir tek yetkili konfederasyon olarak imzaladığı TİS’lerde vergi dilimi adaletsizliği, 3600 ek gösterge, esnek ve güvencesiz çalışma biçimlerinin yasaklanması, insanca yaşanacak ücret, atama ve yükselmede liyakatin esas alınması, kreş hakkı, kamu kurumlarının özelleştirilmesinin durdurulması, kadınlara yönelik şiddet ve tacizin durdurulması ve mobbingin engellenmesi gibi konularda hiçbir ilerleme kat edilemediğinden bahsedildi. Fakat “Yine de her şeye rağmen kamu emekçilerinin haklarının ancak birlikte mücadele ile kazanılabileceğine inanıyoruz,” diyen KESK çağrıyı reddetmedi ve “Memur-Sen’in ‘bizimle hareket edin’ çağrısını biraz daha genişletelim: Gelin, işyerlerini birlikte ziyaret edelim, sandıklar kuralım. Ortak mücadelenin ilkelerini, taleplerini, programını kamu emekçileriyle birlikte ve onların da takip edebileceği şeffaf tartışmalarla birlikte oluşturalım. Bu talepleri kazanmak için üretimden gelen gücümüzü, grev hakkımızı da kullanarak mücadele edelim,” şeklinde cevap verdi.

Ekonomik kriz ve pandeminin etkisi ile yoksulluğun derinleştiği, emekçilerin bir sosyal yıkım ile karşı karşıya kaldıkları süreçte kamu emekçileri sahte enflasyon rakamları ile düşük yüzdelik rakamlara mahkûm edilmeye karşı çıkıyorlar. İnsanca yaşayacak bir ücret için ve esnek, güvencesiz çalışmaya karşı kamu emekçileri için olmazsa olmaz seçenek birleşik mücadele!

Yorumlar kapalıdır.