Şili: Kast’ı yendik, mücadeleye devam

Aşağıda okuyucularımızla İşçilerin Uluslararası Birliği – Dördüncü Enternasyonal (İUB-DE) Şili seksiyonu MST’nin (Sosyalist İşçi Hareketi), Gabriel Boric’in seçim zaferi üzerine yayımladığı bildiriyi paylaşıyoruz.

***

Şili cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda Boric’in (yüzde 55,87 oy), Pinochetci aday Kast (yüzde 44,13 oy) karşısında aldığı ezici zafer, halkın, işçi sınıfının, gençliğin, LGBTİ+ hareketinin ve diğer hareketlerin net bir zaferi oldu. Diktatörlük sevdalısı ve kadın düşmanı olan, üstüne üstlük LGBTİ+lardan, Mapuche yerlilerinden ve işçi sınıfından nefret eden Kast’ın, hükümeti ele geçirmesi ihtimaline karşı, büyük şehirlerde, illerde ve işçi ve halk mahallelerinde milyonlarca insan seferber oldu.

Kast’ın yenilgisini getiren unsur, milyonların zihninde bu tehlikeye dair var olan farkındalık ve 2019 halk ayaklanmasının tükenmek bilmeyen gücü oldu. Bu nedenle, eski devlet başkanı Piñera ve sermaye çevrelerinin toplu taşımada boykot uygulayıp bizleri otobüssüz bırakma ve 19 Aralık’ta oy kullanmamızı engelleme gayreti bile suya düştü. Halkın Pinochetciliğe yönelik büyük öfkesi, o gün galip geldi: Ardından, sırf başkent Santiago’da bir milyondan fazla insanın sokaklara döküldüğü, tarihi bir kutlama yaşandı.

Bir zafer, yeni zaferlerin önünü açıyor

Kast’ın niyeti, tıpkı Piñera’nın da zamanında denediği gibi, 2019 halk ayaklanmasında sokaklara dökülen insanları cezalandırmaktı. Seçim kampanyasında bahsettiği baskı tedbirleri, toplumsal eşitsizliğe yönelik en temel talepleri bile reddetmesi ve eylemleri kriminalize etme çabası, sandıkta ona ağır bir yenilgi getirdi. Yenilgi getirdi, çünkü bizler milyonlar olarak o mücadeleye bugün de sahip çıkıyoruz ve en önemlisi sokaklarda taleplerimizi yükseltmeye devam ediyoruz: Toplumsal eşitsizliğe, yozlaşmış kurumlara, sefalet ücretleri ve emekli maaşlarına, sermayedarlarla varılan gizli kapaklı anlaşmalara, doğanın yıkımına “Yeter artık!” diyoruz.

Ülkede bir değişim olması gerektiği düşüncesi ve toplumsal hoşnutsuzluk bugün hâlâ güçlü. Seçim de bunu gösterdi. Özel emeklilik sistemine (AFP’ler), eğitim, sağlık ve barınmada kâr mantığının hakim olmasına, kadınlar ve LGBTİ+ların demokratik haklardan mahrum bırakılmasına, Pinochet anayasasına ve ülkenin zenginlikleri üzerinde birkaç büyük sermayedar ve çokuluslu şirketin kurduğu tahakküme son vermemiz gerek. İnsan onuruna yakışır ücret ve emekli maaşları talep ediyoruz; her insanın onurlu bir şekilde yaşama hakkını güvence altına almamız şart.

Kast’a karşı kazanılan zafer, bu yöndeki arzunun hâlâ güçlü olduğunu gösterdi. Ne yazık ki, bu taleplerin çoğu Boric’in hükümet programında yer almıyor. Net olalım, dürüst olalım. Boric’den, taleplerimize aciliyetle yanıt verecek açıklamalar gelmiyor. Bilakis, utanç verici bir toplumsal eşitsizlik ülkede hüküm sürerken, bir avuç zengin milyonlar kazanıp biz milyonlar pek azla geçinirken, Boric “kademeli bir değişim” için bizden zaman ve sabır istiyor.

Boric görevi devralmadan yükseltmemiz gereken üç acil ve ertelenemez talep

1. Toplumsal eşitsizliği sona erdirmek ve ülkeyi değiştirmek için, yeni anayasayı hazırlamaktan sorumlu Kurucu Meclis’in önüne acil sosyal talepleri koymalıyız: Maden kaynakları, su, deniz, ormanlar başta olmak üzere doğal kaynakların tekrar millileştirilmesi ve kamulaştırılması; kürtaj hakkının tanınması; mevcut İş Kanunu’nun yürürlükten kaldırılması; yerli halklara kendi kaderini tayin hakkı ve topraklarının iadesi; polis örgütü Carabineros’un ilgası; ücretsiz ve özgür kürtaj hakkının devlet güvencesine alınması… Bu amaçla biz, halihazırda var olan taslaklar için imza toplamanın yanı sıra, diğer yeni çalışmalar için de imza toplamaya hazırız.

2. Şimdi derhal, özel emeklilik sisteminden çıkma hakkını, ailelere acil destek programının (IFE) sürmesini, işten çıkarmaların yasaklanmasını, maaşlara hayat pahalılığındaki artışa paralel zam yapılmasını, mağazaların saat 19:00’da kapanmasını, taşeronluk sistemi ve her tür güvencesiz sözleşmeye son verilmesini, özel sağlık emekçilerine telafi amaçlı izin verilmesini talep etmeliyiz.

3. Milyonlarca aile olarak yaşadığımız zorluklara çözüm olacak bir ülke çapında talepler silsilesi oluşturmak için sendikalar, öğrenci oluşumları, toplumsal örgütler ve bölge meclislerini harekete geçirmeliyiz. Bu yapıların sokaklarda seferber olmasını talep etmeliyiz, Pinochetci Kast’ın yenilgisini getiren çabalarımızın ve fedakârlığımızın karşılığını almalıyız.

İşçi sınıfı, gençlik, kadınlar ve halkın örgütünü inşa edelim

Bu talepleri örgütlemek, tüm mücadelelerle dayanışmayı yükseltmek, sendikal ve toplumsal örgütleri tabandan doğru demokratikleştirmek için toplumsal aktivistleri aynı örgüt çatısı altında birleştirmemiz gerekli. Ülkeyi halkın ve işçi sınıfının çıkarları doğrultusunda değiştirmek, sermayedarlar ile çokuluslu şirketlerin tahakkümüne son vermek için birlik olmamız şart. Şili’yi ve dünyayı, işçi sınıfı ve halkın yönetmesi için birliğe ihtiyacımız var. İşte bu nedenle, bu acil çabaya destek olmak için herkesi, inşa sürecinde bir hareket olan MST’ye katılmaya çağırıyoruz.

29 Aralık 2021

Yorumlar kapalıdır.