Sendika nedir?

Sendika, işçilerin kendi hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek için kurdukları ve örgütlendikleri sınıf örgütleridir. Bu yönü ile sendikaların en önemli vasfı, işçi sınıfının ekonomik bir örgütü olarak, onun maddi çıkarlarını savunması ve de bu doğrultuda toplu sözleşme yapma hakkına sahip olmasıdır. Fakat sendikalar, işçilerin sadece ekonomik haklarının savunusunu verdiği kurumlar değildir.

Tarihte de pek çok örneğinin görüldüğü üzere sendikalar; işçi sınıfının sınıf çıkarları doğrultusunda siyasi mücadeleler de verebilir. (Ancak Türkiye,’de pek çok sendikanın toplu iş sözleşmesi hakkı olmadığı gibi, sınıf çıkarları adına siyasi mücadeleler verebilmesinin önü de yasalarca kapalıdır.)

Tarihteki ilk sendikalar, sanayi devriminin ardından İngiltere’deki işçilerin kurdukları denetleme ve dayanışma örgütleri olarak ortaya çıktılar. İlk dönemlerde, üzerlerinde ciddi bir devlet baskısı bulunan sendikaların kurulması yasalarca engellenmişti.

Ancak işçi sınıfının kendisine ait olan bir örgüt için verdiği yaklaşık yüz yıllık bir mücadelenin sonucu olarak 1820’de İngiltere’de ilk yasal sendika kuruldu. Bunun ardından sendikalar Fransa’da 1884’te, Almanya’da 1890’da Türkiye’de ise 1947 yılında yasal hale gelebildi.

İşçi sınıfının mücadelesinin en büyük önderlerinden Marks ve Engels ise, sendikaları ve verdikleri mücadeleleri başından beri selamlamışlardı. Bazı sendikacıların ihanetlerine rağmen, sendikaları daima “proletaryanın gerçek sınıf örgütü” olarak nitelemişlerdi.

Emperyalistler arası birinci paylaşım savaşının ardından sendikalar artık, işçi sınıfının en yoksulunun da örgütlenebildiği ve mücadele verdiği kurumlar olma niteliğinden uzaklaşıp, işçi aristokrasisinin çıkarını savunan kurumlar haline geldiler. Ancak bu dönem içerisinde dahi sendikalar, işçi sınıfının mücadelesinin en önemli önderleri olan Lenin ve Troçki’nin hazırladıkları III. Enternasyonal’in programı içerisinde; işçi sınıfının birleştiği bir örgüt olarak nitelenmiştir. “Sendikalardaki mevcut gerici ruh halinin yıkılması için mücadele etmenin” belirleyici olduğu da söylenmiştir.

Günümüzde ise, Türkiye’de de olduğu gibi pek çok mücadeleci sendika şubesi var olabilmiştir. Daha da önemlisi bazı Latin Amerika ülkelerinde (Conlutas sendikasında olduğu gibi) ülke genelinde örgütlü olan mücadeleci sendikalar mevcuttur.

Yorumlar kapalıdır.