6 Şubat, icraatın niteliği ve sınırı

Yitirilen 44 binin üzerinde can, bu canlarının yasını bile tutamadan hayata tutunmaya çalışan yüz binlerce depremzede var. Şimdi çaresizlikle “Bizim her şeyimiz vardı” diyorlar, “Bir anda hepsi gitti…” Bunu biraz da kendilerine sunulan yardımları birer lütuf gibi gösterenlere sitemle söylüyorlar.

“Hepsi gitti” derken, sadece evden barktan bahsetmiyorlar. Belki de yerine en kolay koyulabilecek olanıdır ev; normal şartlarda! Sevdikleriyle, aileleriyle kurdukları, birlikte var ettikleri alanlar, yaşamlar ve hayaller giden… Yüz binlerce insan bu açıdan kelimenin birçok anlamıyla yurtlarını kaybetti. Depremzedelerin ihtiyaç ve önceliklerinin sırasının bir anda tamamen değiştiği bu afet sonrası ortamda bu açıdan en kritik olan şey, diğer yazılarımızda da işlediğimiz gibi çocuklar, yaşlılar, kadınlar gibi çeşitli toplumsal grupların özel gereksinimlerini de göz önünde tutarak nitelikli sosyal ve ekonomi politikalarının geliştirilebilmesi ve planlı şekilde uygulanması olmak mecburiyetinde. En azından insanı ve onun emeğini ve geleceğini merkezine alan bir anlayış için!

Ama gelin görün ki iktidarın bu konudaki icraatının niteliği de sınırı da ortada! Çünkü o bir taraf, onun politikaları bir tarafı temsil ediyor… Bu yıkıma sebep olan tarafı… Bir doğal afetin böylesine büyük bir toplumsal yıkıma sebep olmasına da, ilk birkaç gün yetersiz müdahale sonucu can kayıplarının daha da artmasına da, bugün birçok insanın halen bir çadıra ihtiyaç duymasına da, bazı depremzedelerin geçici yerleştirdikleri şehirdışı kurumlarda “Süreniz doldu” denilerek kapı önüne koyulmasına da bu sebep oluyor!

Mesela iktidarın tarafını; henüz tüm yaralar kanarken, enkaz çalışmaları sürerken, insanlar en temel ihtiyaçlarına ulaşamamışken, daha depremin 10. gününde “1 ay içinde yeni konutları inşa etmeye başlayacağız” çıkışında da görüyoruz. Hani diğer depremler sonrası hak sahibi depremzedeleri 20 yıl borçlandırarak yaptıkları türden konutlar… İktidar, konuya en iyi bildiği yerden dahil olmayı seçiyor bir kez daha: krizleri fırsata çevirme! Bunu Kızılay’ın maliyetine(!) sattığı ortaya çıkan çadırlarda da görüyoruz. Tabii bir de açıkladıkları 15 bin TL taşınma, 10 bin TL hane ve 3 bin ila 5 bin TL kira destekleri var… “Her şeyleri” gitmiş insanların yaralarını saracaklar işte böylece!

Bazen tek bir olay, tüm örüntüleri ortaya koyar. 6 Şubat ve ona bağlı yaşananlar da böyle oldu. 6 Şubat depremleri, Saray rejiminin yıllardır üzerinde yükseldiği tüm politik programın ve sınıfsal tercihlerin apaçık bir ifadesi oldu. Sonuç, toplumsal bir yıkım! Tarihe acı ve öfkeyle, ve aynı zamanda bu iktidarın kârı, rantı, sermayeyi insanca yaşamın önüne koyan yönetim anlayışının ibretlik bir sembolü olarak kazınacak!

Yorumlar kapalıdır.