Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Karim Khan, 20 Mayıs 2024 tarihinde, Benjamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Galant’ın “en az 8 Ekim 2023’ten bu yana Filistin devleti topraklarında (Gazze Şeridi’nde) işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar” nedeniyle tutuklanmasını talep etti.
Güney Afrika tarafından sunulan ve aralarında Bolivya, Brezilya, Venezuela ve Küba’nın da bulunduğu çok sayıda ülkenin desteğini alan talep ile Filistin direnişini desteklemek üzere artan küresel seferberliğin ardından, 1948’de İsrail devletinin kurulmasından bu yana tarihte ilk kez Lahey Mahkemesi’nin bir savcısının bu tür bir talepte bulunması Netanyahu’ya ve apartheid rejimine güçlü bir siyasi darbe vurmuştur.
Filistin seferberliği ve direnişinin zaferi
ABD, Avrupa ve Latin Amerika’nın büyük şehirlerinde öğrenci hareketi kampları Netanyahu’yu köşeye sıkıştırmış durumda. Kitle seferberliği her geçen gün yayılıyor. 19 Mayıs Pazar günü Brüksel’de 60 binden fazla kişi İsrail’in savaş suçlarını kınamak üzere seferber oldu. Barselona’da ve onlarca ülkede de eylemler düzenlendi.
Savaş suçları geçtiğimiz yıl 8 Ekim’de başlamadı. Kuruluşundan bu yana İsrail devleti; Filistin halkının imhası, Filistinlilerin kitlesel bir şekilde yerlerinden edilmesi ve Filistin topraklarının silahlı yerleşimcilerle sömürgeleştirilmesi yoluyla inşa edilmiştir. Ancak küresel seferberlik ve Netanyahu’nun gitgide daha fazla yalnızlaşması, emperyalizmin sağladığı cezasızlığın altını oymuş ve bir savcıyı tutuklama emri çıkarmaya zorlamıştır.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin sınırlılıkları
UCM savcısı sadece Netanyahu’nun tutuklanmasını talep etmekle kalmıyor. Üç Hamas liderinin de tutuklanmasını isteyerek İsrail devletinin sistematik savaş suçlarını Filistin direnişinin meşru liderliğiyle bir tutuyor. Gazze Şeridi’nin hükümeti olan Hamas liderlerine yönelik bu cezalandırma talebini reddediyoruz. UCM savcısı, ABD ve Avrupa emperyalizmine Ortadoğu’daki emperyalist anklavı destekledikleri için yaptırım uygulamakta aciz kalmaktadır.
UCM’nin kararları nihai değildir ve İsrail gibi UCM’nin otoritesini tanımayan devletleri etkilememektedir. Ancak savcının önerisi İsrail’i daha da zora sokacak ve dünya genelindeki yalnızlaşmasını artıracak siyasi bir gelişmedir. Netanyahu’yu ve İsrail güçleri ile yerleşimcilerini Filistin topraklarından çekilmeye mecbur edene kadar dünya halklarını Filistin direnişini desteklemeye çağırıyoruz.
İsrail Filistin’den çekilene kadar direnişi büyütmeliyiz
Dünyanın mücadeleci güçleri olan bizler, devam etmekte olan eylemleri derinleştirmeli, genişletmeli ve çoğaltmalıyız. “Öğrenci intifadası” kamplarına sunulan destek, tüm dünya hükümetlerinin soykırımla suçlanan İsrail ile diplomatik, siyasi, ekonomik, askeri ve kültürel ilişkilerini kesmesini talep etmeye devam etmek için son derece önemlidir. Soykırımı sona erdirmek, yardım için sınırları açmak ve derhal ateşkes sağlamak için küresel seferberliğe devam edelim. Refah’ın işgaline hayır! Tüm Siyonist askerler, Filistin’in nehirden denize tarihsel topraklarından çekilsin! Tüm mültecilerin topraklarına geri dönüşü sağlansın! İsrail Filistin’den defol! Irkçı olmayan, birleşik, laik ve demokratik bir Filistin! Nehirden denize özgür Filistin!
İşçilerin Uluslararası Birliği – Dördüncü Enternasyonal
20 Mayıs 2024
Yorumlar kapalıdır.